Değerli okurlarım, şayet küçük bir zaman ayırıp da bu yazımı okuma zahmetindi bulunuyorsanız. Öncelikle teşekkürlerimi arz ederim.
Demokrasilerde iktidar kadar da muhalefetin çok büyük yönetsel görevi olduğu hiç tartışma getirmez bir gerçekliktir.
Muhalefet iktidarın yanlışlarını görüp onları halka şikâyet etmek ve doğrusunun da ne olduğunu yani kendileri iktidar olsalardı neyi nasıl yapacaklarını açık bir şekilde millete anlatmak durumundadır.
Bizim ana muhalefet partisi görevini üstlenmiş olan CHP ise ne yapıyor.
Bakın sizler de görüyorsunuz ama bir de ben anlatayım.
Hırsızlık iddiadisiyle haklarında soruşturma açılmış ve daha yargılama süreçleri devam eden kendi partililerinin peşinen masum olduğundan bahisle büyük bir mağduriyet yaygarasına başlamışlardır.
Başladıkları bu mağduriyet iddiası ile ilgili propaganda üzerinden oy devşirme peşindeler.
Devam etmekte olan yargılama sürecini sekteye uğratmak içinse güvenlik kamaralarını kapatıyorlar. Demek ki perde arkasında işler çeviriyorlar.
Hani şeffaf olacaktınız?
Bir fıkra geliyor aklıma, Nasrettin hocaya sormuşlar ki, hoca tuvalette sakız çiğnemek günah mıdır yoksa sevap mı?
Hoca merhum, günahını sevabını bilemiyorum ama sizi orada gören bir şeyler yiyor sanır demiş.
Bir başka CHP li ise 1 Mayıs günü kamu düzeninin korunması için devletin aldığı önlemleri ciddiye almayarak, görevi başında kamu düzenini korumakla görevli polisimizin üzerine aracını sürerek onun hayatına kastetmeye varacak bir suçu rahatlıkla işleyebiliyor.
Kim bilir belki de üzerine aracı sürerek hayatına kastettiği polisimiz CHP lidir. Bunu da kimse bilmiyor. Şu mantığa bakar mısınız bu nasıl bir mantıktır.
Tabii iş burada da bitmiyor.
Bu işlemin yapılmasını teşvik eden sözde milletvekili kalkıyor tv ekranlarında kendini savunuyor.
Diyor ki, CNN tv de Hande hanıma, “Ben Milletvekiliyim” bu kelime yeter gerisini söylemeye gerek dahi yok.
Yani bu ülkede yasaları yapan bir meclisin üyesi yaptığı yasaya kendisi uymaz ise kimin uymasını bekleyelim.
Demek istiyor ki, ben vekil olarak asıldan daha itibarlıyım. İşte CHP zihniyeti.
Bir fıkra da burada aklıma geliyor, “ Vakti zamanında padişahın biri saray soytarısını çağırır ve kendisine der ki, öyle iş yap ki dileyeceğin özür kabahatinden büyük olsun. Bunun üzerine saray soytarısı bir sabah padişah kaftanı ile sarayın merdivenlerinden yukarı çıkarken aşağıdan gelerek, padişahın eteklerinde yukarı aniden elini uzatmak suretiyle malum yerlerini yakalar.
Soytarının bu eylemi karşısında büyük bir irkilme ile arkasına bakan padişah, ulan ne yapıyorsun diye bağırınca soytarı, kusura bakma sultanım ben sizi birden sultan hanım sanmıştım der”
CHP milletvekili de burada “Ben milletvekiliyim” derken aynı o padişahın durumuna düşmedi mi?
Böyle özrü kabahatinden büyük sözler edenlere sadece kahkaha ile güleriz.
03.05.2025 M.Sadullah SAĞLAM