ABD tüm dünyayı bir şekilde yönetmeye çabalıyor. Yüksek teknolojik silah, araç ve gereçlere sahip olması nedeniyle bunu başarabileceğini vehmediyor. Yıllardan beridir dolaylı veya dolaysız saldırmadığı ülke kalmadı.

İstihbarat örgütleri marifetiyle ülkelerin rejimlerini değiştiriyor. Devlet başkanlarını değiştiriyor. Bunları neden yapıyor, tabii ki onları sömürmek için yapıyor. Zaten gelişmişliğinin en büyük kaynağı izlediği sömürüye , emperyal politikalara bağlıdır.

ABD için insanın veya insanlığın hiçbir önemi yoktur. Hatta bir sinek gibi istediği yerde gücü yettiğini yok etmekte bir beis görmez. Hak, hukuk ve adalet gibi kavramların tanımını sadece kendisi yapar.

Böylesi zalim, böylesi şahsiyetsiz ve insanlıktan zerre misali nasibini almamış bir devletin medeni bir devlet gibi dünya devletleri arasında itibar görmesi, itibar gösteren devletlerin bu durumu bilmediklerinden dolayı değildir. Elbette ABD nin bir terör devleti olduğunu anlamak için alim olmak da gerekmez. Bunu herkes görüyor ve çok iyi biliyor. Öyle ise ABD nin sömürdüğü ülkelerin sömürülmesinin tek nedeni bu ülkelerin güç bakımından yetersiz olarak kendilerini görmeleridir.

ABD ile hiçbir ittifak yapılamaz. Zira kalleştir sizi arkadan hiç acımadan vurur. Vurması da yetmez bu suçunu başka masum birilerine yükler.

Peki öyle ise ne yapmalıyız. ABD tarafından ezilen ve sömürülen tüm devletler bir araya gelip bu gidişin yolunu tıkamalıdırlar. Bu kolay olacak bir iş değildir. Bunu biliyorum ama olamayacak bir iş de değildir.

Bazı zorluklar göze alındığı zaman yeni konseptler oluşturulup pek ala başarılabilir.

Bu gün Ortadoğu ülkelerini kasıp kavuran bu ABD zulmü göle atılan bir taşın yaydığı halkalar gibi tüm dünyayı saracak en büyük beladır. Bunu herkesin çok iyi farkında olması ve ona göre zaman daha geç olmadan cesur adımlar atması şarttır.

Ülkemizin de stratejik ortağı durumunda olan ve çok sayıda ekonomik ve sosyal içerikli anlaşmaları imzaladığımız bir ülke olduğu halde güneydoğu ve doğu bölgelerimizde yoğun olmak üzere devam eden terör faaliyetlerine nasıl destek verdiğini ibretle ve hayretle izliyoruz.

PKK ve PYD gibi terör örgütlerine tırlar dolusu silah yardımı yaparken hiç utanıyor mu? Türk diplomatların yüzüne nasıl bakıyorlar. Çünkü bunlar gerçek anlamda yer yüzünün en alçak insanlarıdır.

Türkiye S-400 leri almasın diye olmadık tehditleri savuruyorlar. Peki sana ne oluyor diyoruz cevap veremiyorlar. Kem küm ederek geçiştiriyorlar.

Oysa kendileri taahhütleri olan F-35 uçaklarını vermemekle de bizi tehdit ederek işi yokuşa sürmeye çabalıyorlar. Böyle bir ülke güvenli bir ülke olabilir mi? Böyle bir ülke ile nasıl anlaşma imzalanır.?

Türkiye ABD ile tüm bağlarını yavaş yavaş keserek başka ülkelerle yeni birliktelikler oluşturmalıdır. Ben bunun emarelerini görmekteyim. S-400 ler bir örnektir..

Elbette ki, güven duyabileceğimiz en büyük güç kendi gücümüz olmalıdır. Kendi sanayimizi ve teknolojimizi en yüksek noktalara taşımak zorundayız. Aksi halde karanlığa küfretmekten öte bir adım atmış olamayız.

Hasılı bugün dünyanın başındaki en böyük tehdit küresel ısınma vesaire değil ABD dir. Bunun böyle bilinmesi gerekir. 17.06.2019 M.Sadullah SAĞLAM

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber