Dünyanın teokratik usullerle yönetilen tek devleti olan İsrail, kendi teolojisinin gereği (Arz-i mevhud) vadedilmiş topraklar ya da onlara göre kutsal topraklar olarak bildikleri Filistin, ürdün ve hatta Türkiye’nin bir kısım topraklarını mutlaka almaları gerekiyormuş.  

Bu emir onlara tanrıları tarafından verildiğine inandıkları için de bunu mutlaka gerçekleştireceklerine inanmaktadırlar.  

Teolojik akımların giderek sönmekte olduğu asrımızın dünyasında bu kafa neyin kafası bilen varsa lütfedip söylesin.  

Sağlıklı normal bir insanın Tanrı bana böyle emretmiş ben bu bölgelerdeki insanları yakıp yıkıp topraklarını ellerinden alacağım diye bir iddiada bulunması mümkün değildir. 

Hadi diyelim bir insan bulunur da devlet olduğunu iddia eden bir millet bunu nasıl olur da yapar. Akıl fikir buna yetmez. 

Hadi bunları da geçelim, uygar dünya denilen ve uygarlığı teknolojik araç gereç üretip satmaktan ibaret sanan batı dünyasının liderlerine ne demeli.  

Uygarlıkları kendi söylemlerinden menkul batılı devlet yetkilileri İsrail’e neden destek vermektedirler? 

İsrail ki, yatıkları ve halen yapmakta oldukları zulümlerin dünyanın gelmişinde ve geçmişinde dahi yoktur. Ana rahmindeki çocuklardan tutun hastanelerde ölüm döşeğinde can çekişen masum insanlara varıncaya kadar her türlü insanı hedef alarak vahşice katletmekte hiçbir beis görmemektedirler.  

Dünyanın fitilini ateşlemeye kadar varması tartışılan bu İsrail vahşetini önleyecek bir uluslararası kurum veya kuruluş henüz yeryüzünde mevcut değil.  

Adına Birleşmiş Milletler dinilen ve adı olup tadı olmayan sözde bir hayalet kurum var. Kurulduğu yer ABD tarih ise 1945 bu tarihten sonra bu kurumun hangi mazlum millete nasıl bir yardım yaptığını bilen var mı?  

BM örgütü 193 ülkenin üye olduğu bir örgüt. BM lerde İsrail-Filistin savaşı için yapılan oylamada 121 ülke İsrail aleyhinde oy kullanmış. Peki, bu aleyhtarlığın İsrail zulmünün durdurulmasına zerre kadar bir katkısı oldu mu hayır. 

Sadece beş daimi üyenin sözünün geçtiği bir örgüt. Bu beş daimi üye ABD, Çin, İngiltere, Rusya ve Fransa’dır.  

Beş daimi üye dışındakiler nefer beş daimi üye ise komutan konumundadırlar. Sürü ile Çoban’a da benzetebilirsiniz. Bu insan haysiyetiyle bağdaşmayan küçültücü bir örgütlenmedir.  

Cumhurbaşkanımız, dünya beşten büyüktür sloganı ile bu örgüt üyelerine bazı mesajlar veriyor ama vicdan denilen duygunun bu örgütün hâkim kurumlarında mevcut olmadığı için bu uyarı da hiçbir işe yaramıyor.  

Tabiatta akıl sahibi olmadıklarından horlanan ve hakir görünen vahşi hayvanlar dahi bu kadar vahşet düşkünü değildirler. Onlar sadece hayatlarını sürdürmek için avlanırlar.  

İsrail’in bu zulmüne ah vah diye sadece nezaket gereği mesaj gönderenleri hep tanıyor ve biliyoruz. Filistinlilerin Müslüman olmak dışında hiçbir suçları yok bunu herkes biliyor. Zaten fakir fukara insanlar, kendilerini müdafaa edecek güçleri yok.  

Bu zulme telin mesajları göndererek veya camilerde beddualar ederek dahası meydanlarda mitingler yaparak engel olunamayacağı gün gibi ortadadır.  

Meşhur atasözümüze göre “Karanlığa küfredeceğimize bir mum yakmalıyız” bu güne kadar yapılan tüm İsrail aleyhtarı yayınlar karanlığa küfretmenin ötesinde hiçbir işe yaramamaktadır ve yaramamıştır da. 

Peki, ne yapmamız gerekir? 

İşe yaramayacağı önceden belli olsa da İsrail yöneticilerinin savaş suçu işledikleri gerekçesi ile insan hakları mahkemesinde yargılanması için çaba harcanmalıdır.  

Gerekli formaliteleri yerine getirerek derhal bu adım atılmalıdır. 

İsrail şayet durdurulamazsa dünyanın başına büyük belalar açacaktır. Son pişmanlık hiçbir işe yaramaz. 05.10.2023  

M.Sadullah SAĞLAM 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber