Çay alanlarını yenilemek sanıldığı kadar kolay değil..

Çay Sanayicisi İşadamları Derneği (ÇAYSİAD) Genel Sekreteri Mustafa Yılmaz Kar, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın organik üretime geçme kararını zamanlaması yönünden çay sektörü için çok önem arz ettiğine dikkat çekerek, “ Çok isabetli bir adım. Mutlaka organik üretime geçmeliyiz. Organik gübrenin piyasada bulunmayışı, olumsuz bir sebep gibi görünse de hayvansal gübreye olan talebin artacağı ve hayvan beslemenin cazip hale geleceği ihtimali olumlu bir sonuç olarak karşımıza çıkabilir” dedi. 

Trabzon’da faaliyet gösteren ÇAYSİAD’ın Genel Sekreteri olan ve yaptığı araştırmalarla çay sektörünün sesi olan Mustafa Yılmaz Kar, derneğin resmi yayın organında kaleme aldığı yazısında çay alanlarını yenilemenin hiç de kolay olmadığına vurgu yaptı. 

Trabzon’da 50-65, Rize’de 55-70..

Çay alanlarının yaşlandığını ve hemen yenilenmesi gerektiğini bir grubun yanı sıra, çay ağaçlarının söylendiği kadar yaşlı olmadığını iddia eden başka bir grubun da olduğu gerçeğinden yola çıkan Kar şu görüşlere yer verdi: 

“Biliyoruz ki Trabzon bölgesindeki çay ağaçlarının ortalama yaşı 50, en yaşlısı 65 civarında iken Rize bölgesindeki çay ağaçlarının ortalama yaşı 55, en yaşlısı ise 70 civarındadır. Dünya da yapılan bilimsel çalışmalar çay ağaçlarının verimli ve kaliteli filiz verme ömrünün 100-120 yıl olduğunu göstermiştir. Bu tespit bizim çay alanlarımızı yenilememiz için en az 30 yıl daha zamanımızın olduğunu gösteriyor.

Hiç kuşkusuz çay alanlarının yenilenmesi çalışması çok önemli bir projedir ancak, kolay neticelendirilebilecek bir proje değildir. Bir dekar çayın yenileme maliyetinin 10 bin TL olduğunu ve toplamda 8,2 milyar TL ye ihtiyaç duyulduğunu bilmeliyiz. Bunun dolar kurundan karşılığı ise 2 milyar dolardır. Bu günümüz koşullarında büyük bir maliyettir ve bu para henüz hazır edilmemiştir.”

Son iki yılda ülkemize kaçak çayın girmemesinin 40 bin tonluk yeni bir piyasanın açılmasına imkan verdiğine dikkat çeken Kar, bu genişlemenin sanayiciye olduğu kadar müstahsile de yaradığını ve düzelen arz/talep dengesinin bölgede çay alanlarının kontrolsüz bir şekilde hızla genişlemesine de yol açtığını ifade etti.