ENFLASYON RAKAMLARI KAMU ÇALIŞANININ HAKLI TALEBİNİ TESCİL ETMİŞTİR

Buna göre yıllık enflasyon %14.03 olarak gerçekleşmiş, aylık enflasyonda %2,3 olarak açıklanmıştır. Buna karşın cebimize yansıyan enflasyonla TÜİK’in enflasyonu ile örtüşmemekte, yıllardan beri enflasyon hedefi de tutmamaktadır. Çarşı, pazar enflasyonunun %25’ler düzeyinde olduğu herkesçe kabul edilen bir gerçektir. Kamu çalışanlarının maaşlarına yapılan zamlar, hedeflenen enflasyon gözetilerek belirlendiği için her yıl memur ve emekliler mağduriyet yaşamakta, maaşlar erimekte, mutfak yangın yerine dönmekte, çalışanın ve emeklinin bütçesi sürekli açık vermektedir.

Sokak kısıtlamasının olduğu, insanlarla temasın en aza indirgendiği zamanlarda dahi vatandaşla daima irtibat halinde kalarak her türlü hizmeti sunan fedakâr kamu çalışanları, bu salgın döneminde büyük bir yük altına girmişlerdir. Bütün çalışma süreç ve sistemleri salgına göre yeniden uyarlanan çalışanlarımızın maaşları ise salgın öncesi döneme göre belirlenmiştir. Ekonomik olumsuzlukların 2021 yılında etkisini daha da artıracağı açık bir şekilde görülmektedir. Şu anda bile resmi enflasyon %14.03 iken 2020 yılı için memur maaşlarına yapılan zam, enflasyon farkı da dâhil olmak üzere %9,98’de kalmıştır. Dolayısıyla, bir taraftan salgınla mücadele eden kamu çalışanlarımız bir taraftan da yoklukla, ekonomik zorluklarla mücadele etmektedir. Bütün hesaplar salgına ve yeni ekonomik gerçeklere göre revize edilirken, 2021 yılı bütçesinde de memur ve emeklilerin maaşlarına ilişkin bir revizyon öngörülmemiş olması, 2021 yılının da çalışanlar açısından kayıp bir yıl olarak geçeceğini göstermektedir.

Bütün bu veriler ortadayken memur ve emeklileri 2021 yılında %3+3 maaş zammına mahkûm etmek, salgın döneminin kahramanlarına vurulacak en büyük darbe olacaktır. Yeniden değerleme oranı %9,11 olarak belirlenmiş yani tüm vergi ve harçlara en az %9,11 oranında zam yapılacağı karara bağlanmıştır. Bu gerçeğe rağmen memur ve emekli maaşlarına yıllık kümülatif %6,1 zam yapmak adaletle de bağdaşmayan bir durum olacaktır. Devletin alacaklarına %9,11 zam yaparken, yıllık enflasyonun %14,03 olduğu bir durumda, maaşlara %3+3 artış öngörülmesi kabul edilemez, hakkaniyetle de bağdaşmaz.

Gerek Merkezi Yönetim Bütçesi gerekse diğer kanunlarla gelir dağılımını iyileştirmek, çalışanların yaşadığı sıkıntıyı gidermek hükümet ve TBMM’nin elindedir. Çalışan ve emeklilerimiz özellikle Bütçe Kanununda toplu sözleşmenin defolarının düzeltilmesi, salgın nedeniyle darbe yiyen bütçelerine destek yapılması ve alım güçlerinin biraz olsun korunması için milletvekilleri ve hükümetten beklenti içindedir.

Milletvekillerimizden ve hükümetten bütçede yapılacak bir düzenleme ile memur sorunlarını çözecek, bu olağanüstü salgın günlerinde fedakâr hizmetleriyle gönülleri fetheden kamu çalışanları ve emeklilerine elle tutulur bir iyileştirme sağlayacak girişim beklemekteyiz. Bu kamu çalışanının en tabi hakkıdır.

Bundan birkaç gün önce bütçe tasarısı görüşülürken kamu çalışanları için bir memur paketi talebimiz olmuştu. Bu talepteki haklılığımız bugün açıklanan enflasyon rakamları ile açıkça ortaya çıkmıştır. Bu haklılığımızı karşılamak hükümetin ve Yüce Meclisin görevidir.

Türkiye Kamu-Sen olarak kamu çalışanlarının ekonomik, sosyal ve özlük haklarının iyileştirilmesi ile ilgili sürecin takipçisi olacağımızı buradan bir kez daha belirtmek isteriz.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.