İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İngiltere merkezli toplam 11 şı̇rketin yönetı̇cı̇lerı̇ ile dün akşam bir çalışma toplantısı gerçekleştirdi. İstanbul adına turizmden eğitime, akıllı kentten teknolojik yatırımlara kadar birçok alanda gerçekleştirmek istedikleri hedefleri anlatan İmamoğlu, “İnsanları çıldırtacak çılgın projeler değil, insanları mutlu edecek insani projelerin peşindeyiz. Bunu kararlılıkla topluma anlatacağız, İstanbul’un yönünü, bu yöne çevirmesini sağlayacağız” dedi.
BEYOĞLU / İSTANBUL
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İngiltere merkezli toplam 11 şı̇rketin yönetı̇cı̇lerı̇ ile çalışma toplantısı gerçekleştirdi. Toplantı, dün akşam, İngiltere İstanbul Başkonsolosu Judith Slater’ın ev sahipliğinde yapıldı. Slater’a misafirperverliğinden dolayı teşekkür eden İmamoğlu, “Çok değerli bir Londra gezisi yaptık. Başkonsolosumuz, bize muazzam bir arkadaşlık ve rehberlik yaptı” dedi. Katılımcılarla Londra’daki toplantılarıyla ilgili bilgiler paylaşan İmamoğlu, “Belediye Başkanı’yla olsun, Londra Belediyesi’nin bir kısım kurumlarıyla olsun ve yanı sıra iş dünyası ve finans kuruluşlarıyla olsun çok değerli toplantılarımız oldu. İstanbul, dünyanın bizi göre en önemli kentlerinden birisi. ‘Bize göre’ deyince eksik kalmasın; birincisi. İstanbul’un hakkını vermeliyiz. Hem bu şehirde yaşayanlar hem bu şehri yönetenler ve hem de bu şehirde yatırım yapanlar olarak, gerçekten bu şehrin hakkını vermeliyiz” diye konuştu.
“İSTANBUL’UN GELECEĞİNİ TASARLAMAK ÖNEMLİ”
İstanbul’un geleceğini tasarlamanın kendileri için çok önemli bir konu olduğunu vurgulayan İmamoğlu, “Gelecek deyince; orta ve uzun vadeli gelecek, bizim için çok önemli bir süreç tanımı. Biz; yeşil, adil ve yaratıcı bir kent oluşturma çabası içerisindeyiz. Bu üç strateji bizim ana yol haritamızı belirliyor. Tarihi bir tanım yapmak adına da 2050’yi kendimize vizyon odaklı bir tarih olarak koyduk. İstanbul’un, ne yazık ki geçmişten bugüne gelen ve bugün çok da tartışabileceğimiz uzun vadeli bir stratejisi oluşmamıştı. Biz, bu süreci hızlıca toplumla paylaşarak, toplumla üreterek oluşturma çabası içindeyiz. Tüm demokratik kanalları kullanıp, tüm toplum kuruluşlarını içine katarak böyle bir süreç tanımlıyoruz. İçinde çok verimli bölümlerimiz ve iş paylaşımımız var bu vizyon çalışmasının” ifadelerini kullandı.
“İSTANBUL İSTATİSTİK OFİSİ, OCAK’TA HALKIMIZLA BULUŞACAK”
“Stratejik plan içerisinde artık sürekli bilgi veren, bilgi paylaşan, bilgi toplayan İstanbul İstatistik Ofisi’ni Ocak sonu itibariyle halkımızla buluşturmuş olacağız” diyen İmamoğlu, “Verisi olmayan, verisini toplumla paylaşamayan ve bunu kendine ölçmeyen hiçbir kentin başarılı olacağını düşünmüyorum. Mutluluktan yoksulluğa, bütün parametreleriyle şehrin detaylarını elde edip bu detayları, ‘kıyaslanabilir’ şekilde toplumla paylaşacağız. Yine hem bilimi, aklı ve uluslararası deneyimleri, ulusal deneyimleri içinde tutmak adına da İstanbul Enstitüsü’nü kuruyoruz aynı vizyon çalışmasının içerisinde. Bu da yine Mart ayı içerisinde İstanbulluların hizmetine girecek olan bir enstitü olacak. Fikirlerin geliştirildiği, içine akademisyenlerin katıldığı, dünyanın bütün uzmanlarıyla diyalog halinde bulunan bir enstitüden bahsediyoruz” diye konuştu.
“MUTLU BİR ŞEHİR VAR ETMEK İSTİYORUZ”
“Ortak akıl” ve “ortak masa” anlayışını çok önemsediklerinin altını çizen İmamoğlu, “Şu bir gerçek: Ekonomi ve iş dünyası, demokrasinin iyi olduğu, iyi işlediği yerde güçlenebilir. ‘Eğer ekonomi güçlüyse, demokrasi güçlenir’ anlayışı tümüyle yanlıştır. Dolayısıyla bir şehrimizde bir yönetim devrimi, yönetim anlayışı değişimi ortaya koyma çabası içindeyiz. Çok kararlıyız ve başaracağız. Toplum bu örnekleri ciddi anlamda talep ediyor, istiyor ve bundan mutlu oluyor. Zaten bunu talep eden toplum, yüzde 55 oranında bizi destekledi. Ama bilmenizi isterim ki; belki siyasi oy refleksini değiştirmemiş olabilir ama karşı tarafa oy vermiş kitlenin en az yüzde 15’i daha böyle bir özgürlük arayışında. Tüm bunları gerçekleştirip nereye yürümek istiyoruz? Evet; mutlu bir şehir var etmek istiyoruz. Dünyadaki bütün yeşil şehir uygulamalarını, iklim değişikliğine hassasiyeti, çevreye hassasiyeti içinde barındıran, atık yönetimini en üst seviyede geliştirmiş olan, temiz enerji kullanımında çok ileri bir seviyede olan bir şehir olmak istiyoruz. Bu şehrin bölgesel bir ‘hub’a (merkez) dönüşmesi ve bu dönüştüğü şekliyle, yaklaşık 2 milyara yakın nüfusun çok hızlı bir şekilde ulaşabileceği bu kentte, yaratıcı nüfusun kendine karşılık bulduğu, ürettiği ve müthiş bir katma değere dönüştüğü bir kent olmasını istiyoruz İstanbul’un” dedi.
“ŞEHRİMİZİ KAR ETTİRMEK İSTİYORUZ”
İstanbul adına turizmden eğitime, akıllı kentten teknolojik yatırımlara kadar birçok alanda gerçekleştirmek istedikleri hedefleri anlatan İmamoğlu, sözlerini, “Önümüzdeki süreçte, gerçekten denetlenebilen bir kent yönetimi olmak istiyoruz. Tümüyle kendini şeffaf bir şekilde topluma hissettiren, duyuran, her anının gözlenmesine fırsat tanınan bir kent yönetimi olmak istiyoruz. Ve tabii ki katılımcılığı destekleyerek bu süreçleri yönetmek istiyoruz. Bütün bu bahsettiğim alanlarda, faaliyet gösterdiğiniz kendi iş alanlarınızda ya da kültürel hizmetlerde bulunan buradaki temsilci katılımcıların aslında alanlarını tanımlamış oldum bütün bu özetlediğim kent hayalimizle. Ama tümüyle en kalitelisini ve en az maliyetlisini istiyoruz tabii ki. Dolayısıyla aslında şehrimizi kar ettirmek istiyoruz, ki daha fazla yatırım yapalım diye. İnsanları çıldırtacak çılgın projeler değil, insanları mutlu edecek insani projelerin peşindeyiz. Bunu kararlılıkla topluma anlatacağız, İstanbul’un yönünü bu yöne çevirmesini sağlayacağız. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın” şeklinde noktaladı.