
-
-Yönetim Kurulu Başkanı Ergan, “Rekolte tahminlerinde spekülatif hareketlerden kaçınalım.”
3 Haziran 1926’da kurulan ve ülkemizin en eski borsaları arasında yer alan Trabzon Ticaret Borsası (TTB) kuruluşunun 99’uncu yıldönümünü kutluyor.
Borsanın kuruluş yıldönümü nedeniyle Meclis Başkanı Nevzat Özer ve Yönetim Kurulu Başkanı Eyyüp Ergan birer yazılı açıklama yaptılar.
Özer: “Bölgemiz ve ülkemiz için yapılanlara da destek oluyoruz”…
Nevzat Özer, açıklamasında kalkınma hareketini bir bütün kabul ederek hareket edip çalışmalar yaptıklarını belirterek, “Yani sadece ekonomi ile değil, sosyal ve kültürel alanlarda da çalışmalarda bulunup Trabzon için, bölgemiz ve ülkemiz için yapılanlara da destek oluyoruz.” dedi.
Özer, borsanın işlem hacminin büyük kısmını teşkil eden fındık ve çay gibi ülkemizin en önemli hem zirai ve sanayi, hem de ihraç ürünlerinde değil, başta turizm olmak üzere sosyo-ekonomik alanlarda da katkı sağlamaya çalıştıklarını belirterek özetle şu görüşlere yer verdi:
“Son yıllarda büyük bir gelişme gösterip, fındıktan sonra bölgemize en fazla döviz kazandıran ve ‘Karadeniz Somonu’ adı ile balıkçılık literatüründe yerini alan kültür balıkçılığımızın hem cins, hem de ihraç edilen ülke bakımından daha da zenginleştirilmesini hedefliyoruz.
80 yıldır sözü edilen, ama bir türlü rayları döşenemeyen tren yolundan söz ediyoruz. Artık bu rayların Samsun’dan Trabzon’a, oradan da Batum’a kadar döşenmesi için acele edilmesini istiyoruz.
Trabzon’un sadece ulaşımına değil, kentleşmesine ve gelişmesine çare olacak ve bir süre önce inşaatına başlanan Güney Çevre Yolu’nun kısa sürede bitirilmesi gerektiğini ifade ediyoruz.
Sanayi kenti olma yolunda beklenen ilerlemeyi sağlayamayan, ama eline geçirdiği fırsatları değerlendirebilir ise ekonomisini ayakta tutabilecek, kalkınma hareketini hızlandıracak turizmin olmazsa olmaz olduğunu vurguluyoruz.
Başta da ifade ettiğim gibi biz borsa olarak kalkınma hareketini bir bütün olarak kabul ederek hareket ediyor, hem kendimiz çaba gösteriyor hem de kamu ve özel sektör ayrımına gitmeden herkese, her kesime destek veriyoruz. Vermeye de devam edeceğiz.”
Ergan: “ Verim ve kalitenin artması için çeşitli destek projeleri uyguladık”…
TTB Yönetim Kurulu Başkanı Eyyüp Ergan’ da TTB’nin, ülkemizin en önemli tarımsal ihraç ürünü olan fındığın dış ticaretinde söz sahibi olduğunu hatırlatarak 740 bin hektar fındık bahçesi olan ülkemizde, üretim bazında yüzde 9 oranında paya sahip olan Trabzon’un ihracattaki payının çeyrek asır öncesinde yüzde 40 civarında oldu belirterek, bunun son yıllarda bu oran yüzde 30’lara kadar gerilediğine dikkat çekti.
Dünya da fındığa olan talebin artması ile birlikte diğer üretici ülkelerin yeni dikim alanları oluşturmaya başladıklarını ifade eden Eyyüp Ergan şöyle devam etti:
“Buna rağmen Türkiye’de 2000’li yılların başında fındık alanlarını söktürmek için teşvik yasası çıkarıldı. Bu yanlışın önüne geçmek için borsa olarak mevcudu koruyarak, verim ve kaliteyi arttırmak gerektiğini savunduk. Bunun için 2003’den itibaren Kaliteli Fındık Projesi’ni hayata geçirdik. 2013’de Fındıkta Verim ve Kaliteyi Arttırma Projesi adı altında kapsamını genişlettik. Yaşlı bahçelerin sökülüp, farklı dikim sistemleri ile üretim alanlarını yenilenmesine öncülük etmeye başladık. Örnek fındık bahçeleri oluşturduk. Birim alanda verimin ortalama 100 kilogramdan 200-250 kilograma yükseltilebileceğini ortaya koyduk. Bu konuda sektörle ilgili tüm kamu ve özel kuruluşların harekete geçmesine sebep olduk. Verim ve kalitenin artması için çeşitli destek projeleri uyguladık.”
Yılda 2 milyar doları aşan, hatta 3 milyar dolara kadar yaklaştığı dönemler olan fındık ihracatımızı istikrarlı bir şekilde arttırmamız gerektiğini belirten Eyyüp Ergan, “Yine de fındık ihracatında çeyrek asır öncesine göre aldığımız mesafeyi de yabana atmamalıyız. İhracatçılarımız büyük gayreti ile 1 milyar dolar civarında kazanılan dövizden, bugünkü 2 milyar doları aşan rakamlara ulaştığımızı da unutmamamız lazım.” dedi.
Rekolte tartışmaları
Tek kuruş ithal girdisi olmadan 4-5 milyar dolar döviz kazandıracak bir ürün için istikrarlı politikalar izlemesi ve küçük hesapların yapılmaması gerektiğini vurgulayan Ergan son zamanlardaki rekolte tartışmasına da dikkat çekerek şunları söyledi:
“Örnek olarak son zamanlarda her daim olduğu gibi konu edilen rekolte var. Daha fındık yaratılmadan başlatılan söylemler, sonrasında don ve kahverengi kokarca konu edilerek yapılan faraziye tahminlerle kamuoyu ile paylaşılan rakamlar piyasada spekülasyonlara sebep olmaktadır. Azdı, çokdu şeklinde yapılan tahmin ve bunlara dayalı söylemler adeta küçük ve kişisel hesapların ürünü gibidir.
Onun için rekolte ile ilgili gerçekçi bir tahmin ve bilgi için acele etmemek gerekiyor. Bu ayın, (Haziran) ikinci yarısında en gerçekçi tahminleri dallarda görünecek fındıklar bize verecektir. Piyasada arz ve talebe göre oluşacak fındıkta gerçek değerini bulacaktır. Üreticilerimiz asla mağdur olmayacaktır. Manavımız ona göre alımını yapacak, sanayicimiz işleyecek, ihracatçımızda satışını yaparak ülkemize kazandırmaya devam edecektir. Onun için net olarak ifade ediyorum ki; Rekolte tahmini için acele etmeyelim, gerçekçi olalım. Ve de spekülasyonlara meydan verecek söylemlerden kaçınalım.”