
Suiçmez, bakanlığın önleyici rolünü yerine getirmediğini belirterek, toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki tutumunu sert sözlerle eleştirdi.
Suiçmez açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Bugün konuştuğumuz Nagihan. Nagihan, bu ülkede yaşadı mı? Bilmiyoruz. Öldüğünü bile bir sene sonra öğrenebildik. O da yine aileden bir bireyin ihbarı neticesinde. Bu nasıl bir bakanlık? Böyle bir şey olabilir mi? 4 çocuğu şimdi aileden almışlar. Peki bu ihbar olmasaydı, bu 4 çocuğun geleceği ne olacaktı? Onlarda mı tecavüze uğrayacaktı, onlar da mı öldürülecekti? Bu konuda kimse bir şey söylemiyor.
Bir yıl önce öldürülmüş ancak hiçbir yetkilinin bundan haberi yok. Utanması gereken bir bakanlık var karşımızda. Utanacaklarına tam tersi şekilde davranıyorlar. Sürekli, hukuksal sürecin takipçisi olacağız diyorlar. Bırakın siz sürecin takipçisi olmayı, onu zaten sivil toplum örgütleri, kadın örgütleri ve barolar yapıyorlar. Siz önleyici olarak ne yapıyorsunuz bunun hesabını verin.
O yüzden Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı aklını başına toplasın. Nasıl doğum yapılacağına, hangi terimlerin kullanılacağına karışmaktan vazgeçsinler. Toplumsal cinsiyet eşitliği tabirinden korkmaktan vazgeçsinler. Tam tersine toplumsal cinsiyet eşitliğini sağladıkları zaman bunları durdurabileceklerinin bilincine varsınlar. Kısaca yolumuzdan çekilsinler!
Biz mücadeleyi sürdürerek eşit bir toplumda özgür yaşamayı başaracağız. Onlar da sadece kırmızı bir tabela olarak burada durmaya devam edecekler.”