Bahçeli zorluyor. İktidar temkinli. Zaman daralıyor; asıl tehlikeli süreç bundan sonra başlıyor. Durum nasıl yönetilir bilmiyorum ama atılacak adımlar Türk Milleti'ne zor açıklanacak!
Ortalık karışacak...
Muhalefet de o günleri bekliyor. Böyle bir ortam onların çok işine gelecek. Zaten başladılar...
Terör örgütü Anayasal haklar peşinde. Kuzey Suriye'ye dokunulmayacak beklentisi içinde. Anayasal hakların paketindeki talepler henüz tam olarak belli değil ama millete açıklanabilecek şeyler olmadığı açık.
Yani demem o ki, millet açıklananları makul görmeyecek, uygun görmeyecek... Sokağın nabzını tutanlar bunu biliyor. Muhalefet de o günleri bekliyor...
Terör örgütü tekrar silah başı yapacak diye örtülü mesajlar veriliyor.
Bunu yaparlarsa derslerini alırlar ama silahsız bir çıkış yolu bulunmalı...
Bahçeli'nin ısrarla terörist başı ile görüşme isteği, örgüte talimat gönderterek talepleri makul düzeye çektirme çabası olarak yorumlanabilir.
Ancak Bahçeli bu son çıkışı ile yani "kimse gitmezse ben giderim" diyerek kendisini alkışlatmasıyla Ak parti köşeye sıkıştırılmış oldu.
Öyle bir yere gelindi ki.... Önümüz aslan, arkamız uçurum!
Yarın Akparti'nin acil toplantı yapacağı duyuruldu. Gündem bu konu olmalı. Bahçeli'yi anlamıyorum...
Zor karar...
Cuma günü komisyon oylama yapacak. İmralı'ya gidilir mi gidilmeme kararı mı çıkar henüz belli değil ama;
Devlet taleplere teslim olmaz! Pazarlık etmez. Silah bırakılacak, teslim olunacak...
Biz böyle biliyoruz.
Hadi hayırlısı...
Abdullah GÜLAY




