TRABZON’un AFET RİSKLERİ ;  DEPREM - SEL

Bu faylar sahile paralel, karadeniz sahile 10 kilometre açıktaki faylarda meydana gelebilecek olan bir depremde, sıvı olan zemin ve bu zeminlerin üzerindeki binalar, yamaçlardaki ve heyelan bölgesindeki yapılar her zaman risk altındadır.  Zemin iyileştirme tekniklerine önem verilmelidir.  Trabzon, Doğu Karadeniz sahili boyunca uzanan bir il, sahilimiz gevşek kum, çakıldan oluşuyor. Bu tür  zeminler  depremi büyütme özelliğine sahiptir. Depremin yıkıcılığı zeminin özelliğine bağlıdır. Bizim denize bakan yamaçlarımız bütünüyle heyelan bölgesidir. Depremin ikincil özelliği bu heyelan sahalarını tetikleyebilir ve olduğu gibi yamaçlardaki çok katlı yapılara zarar verir.

Yapı stokumuz  standartlara uygun mudur? Sel, heyelan ve depreme karşı yapılarımız ne durumdadır? Şehrimizin deprem master planı biran önce hazırlanmalıdır.

Vadi içlerinde ve dere yataklarındaki yerleşimlerimiz ciddi sıkıntılara yol açabilecek potansiyeldedir. Şehrimizin neresi uygundur, neresi uygun değildir belirlenmeli. Buna uygun dönüşüm modelleri yapılmalı, vatandaşı madur etmeyecek şekilde hayata geçirilmelidir. 1999’dan önce yapılan binaların yapısal durumu gözden geçirilmelidir. Depremle beraber dolgu alanları ve yumuşak zeminlerin yanında heyelanlı alanlar riskli hale gelir. Yapılar acilen test edilmeli, durumları şeffaf bir şekilde ortaya konmalıdır.

2001-2010 arasında 19 pilot ilde uygulanan yapı denetim sistemi , yaklaşık 9 yıl süren pilot uygulama sonucunda Trabzonda 2011 yılından itibaren uygulanmaya başlamıştır.

Belediyelerin keyfi kat artışları, zemin etütlerindeki eksiklikler, ranta dayalı imara açılan mahalle ve bölgeler ciddi sorunlar olmuştur. Siyasi irade burda devreye girip net bir karar vermek zorundadır. Vatandaşımızın sağlığı mı? Rant mı? Yüksek ruhsat gelirleri mi?

Dere yatağında ısrarla yapılan Şehir otogarı, dolgu alanlarına yapılan Moloz protocol camii, Akyazı stadyumu, Şehirhastansi , Spor tesisleri, Konut projeleri  ciddi risk altındadır. Malesef bunları bilerek isteyerek  vatandaşın gözünün içine bakarak yapan yerel yönetimler,siyasiler, hükümet hiç düşünmezler mi ? Yaptık oldu bitti kafası ile yaşanılabilir kentler yapamayız. Ortahisar’da Gülcemal ve sahil dolgusundan kaynaklı dere yataklarının önleri kapatıldı. Bu dere yataklarının  yağmur havza alanları oldukça büyüktür. Ciddi yağış miktarlarında sel riski malesef yüksektir. Yakın zamanda Ufra bölgesinde malesef bu tür afetler gördük. Yeni Ortahisar kaymakamlık, Belediye binası ve etrafındaki ticari kompleksler, k.Pazar alanı, okul ve öğretmen evi yapıları  riskli alanlarda konumlandırılmıştır.!!!

Ortak akıl, bilim ve konuyla ilgili tüm paydaşları meslek odaları bir arada olmalı. Şehrimizdeki Karadeniz Teknik Üniversitesi ülkemizin ilk beş üniversitesi arasında bilgi birikim teknik imkanlara sahip bir kurumumuzdur. Şehirle ilgili tüm çözümlerde masada olmalıdır.

Belediyelerde afete karşı yer bilimleri daire başkanlığı  kurulmalı ve aktif görev yapabilme kabiliyeti kazandırılmalıdır. İmar planları, zemin etüt raporları ve yapı projeleri uzman tecrübeli teknik personeller tarafından muhakkak kontrol edilmesi gerekiyor. Şehirlerimiz planlanmalıdır.

Şehrimizde  ‘deprem olmaz’ algısından kurtulmamız, afetlere depremlere hazırlıklı olmalıyız.

Parti programımızda belirttiğimiz üzere Demokrasi ve Atılım Partisi olarak, afete duyarlı kentleşme ve planlama modelinden taviz vermeyeceğiz. Ulusal risk azaltma strateji planı kapsamında bölgesel ve yerel ölçekte afet tehlikesi ve risklerine ilişkin haritalar, raporlar ve kılavuzlar hazırlayarak kentsel yerleşme ve yapılaşma kararlarını bu çerçevede alacağız.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber