Şöhret ile ilgili bu göz kamaştırıcı soruyu Dünya Değişim Akademisi' ndeki Değişim Uzmanlarına sorduk.

''İnsanlar şöhtreti elde etmek için hayatlarını erteler. Sevgiyi, neşeyi, şarkıyı vs. hep yarına bırakırlar. Ama yarın asla gelmez ve bir gün ölümle yüzleşirler. Ölüm ünlü ile ünsüz arasında bir ayrım yapmaz, hepsini alır.

Bir insan şöhret merdiveninin tepesine varınca gidecek hiçbir yer kalmaz. Bazıları oradan atlar ve intihar eder. Ayrıca şöhretin zirvesinde olan, başkalarına: ''Burada hiçbir şey yok, buraya ulaşmak için kendini paralama.'' demez. Çünkü birincisi, kimse ona inanmaz ve ikincisi, bu sözler onu aptal durumuna düşürür.

Örneğin yakın geçmişte zamanının en ünlü yazarlarından biri, en kederli insandı. Çok zengin olmasına rağmen ölmekten korkuyordu. Doksan yaşındayken bile aklına tek bir mutlu bir an bile gelmemişti. Alzheimer hastası olduğundan değil, şöhret kişiyi hiçbir şekilde mutlu etmediğinden.

Ünlü yazar ölünce her şeyini kaybedeceğinden yakınıyordu. '' Şöhret hayal kırıklığından başka hiçbir şey getirmiyor.'' diyerek gözyaşları döküyordu ve ''değişim için geç kaldığını vurguluyordu.

İşte zamanın en ünlü yazarının doksan yaşındayken yaptığı açıklamalar ve ettiği itiraflar bunlardı. Şöhret onu mutlu etmemişti ve sadece hayal kırıklığına neden olmuştu. Ölümden ve ölüm korkusundan korumamıştır.

Bu ünlü yazara şöhret doyumlu ve mutlu bir yaşam sağlayamamıştı O yüzden yazar hayatının sonunda boşuna yaşadığını hissetmişti. Şöhret onun içindeki boşluğu dolduramamış, onu tatminâr ve huzulu bir insan yapamamıştı.''

Değişim Uzmanı

Şirvan Yücel

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

Avatar
Gülvan 4 yıl önce

Harika bir yazı



Günebakış Trabzon Haber