Kiminle konuşursanız konuşun toplumsal barışın bu ülkenin en öncelikli meselesi olduğunu size anlatır.

Ne var ki, bu toplumsal barış nasıl sağlanır sorusuna verilen cevaplar çok enteresan.

Şöyle ki; konuşan kim olursa olsun toplumsal barışımızı korumanın tek yolu onun siyasal görüşleri istikametinde bir politika ile sağlanabilir. Bunun da asla alternatifi yoktur.

Biz bu ülkedeki siyasal partileri odak olarak alırsak kaç parti varsa o kadar da görüş var bu konularda.

Şimdi soru şu; yönetenler bunların hangisine uymalıdırlar?

Bu sorunun mantıklı cevabı, herkes bildiğini yapacak. Zaten de uygulama bu meyandadır. Demek oluyor ki, kimsenin şikayet etme hakkı yok hani olsa da şikayet etmiş olmaktan öte bir anlamı olmayacaktır.

İktidarlara muhalif olan tüm çevreler, sürekli bardağın boş olan kısmına bakarlar. Bu boş olan alanda akla hayale gelmeyecek senaryolar üreterek kalabalıkları etkileme çabasına girerler.

Bunda da bir terslik yok. Nihayet muhalefetin de iktidar olabilmesi için farklı bir şeyler söylemesi gayet doğaldır.

Benim bir türlü anlayamadığım bir durum var bizim ülkemizde. O da şudur ki, muhalefet iktidara geldiği zaman mevcut iktidarın yapmadığı veya yapamadığı hangi icraatları yaparak halka daha müreffeh bir gelecek yaşatacak?

Bunları maddeler halinde herkesin anlayabileceği bir dille halka duyurması gerekmez mi?

Mesela, gelir dağılımını nasıl düzeltecek, ya da düzeltmek niyeti var mı, yolsuzluklarla nasıl mücadele edecek veya böyle bir niyeti var mı, üretimi nasıl artıracak, sanayileşmeyi hangi mekanizma ile gerçekleştirecek, çok yakın bir geçmişe kadar bu ülkede sorun olan başörtüsü sorunu yeniden gündeme gelecek mi, din ve vicdan özgürlüğü konularda yeniden eski ilkellikler yaşanacak mı, PKK ve terör konularında hangi adımları atacak, dış politikadaki beğenmedikleri neler var ve bunları nasıl düzeltecek,Enflasyonla nasıl mücadele edecek, daha etkin bir adalet sistemi nasıl kurulacak, işsizlik nasıl önlenecek?

Bütün bu sorulara çıkıp net cevaplar verebilecek bir parti şimdiden beni ikna eder. Ama tekraren söylemeliyim ki cevap net olacak açık olacak öyle muğlak sözlerle kimse kimseyi kandırmaya çalışmayacak.

Söz gelimi, en yüksek devlet memuru ile en düşüğü arasındaki fark ne olacak, net olarak bunu söylemeli. Ya da en düşük emekli aylığı ile en yükseği arasındaki fark ne olacak bunları oransal olarak net bir şekilde rakamlarla ortaya koyacak.

İddialar havada kalmayacak, yapacağız edeceğiz gibi boş laflara milletin karnı tok. Bunlara kimse oy vermiyor. Bizim muhalefet partilerimiz bunu henüz farkında bile değiller.

Bu açılardan bakılınca maalesef diyorum ki, ülkemizde muhalefet yok. Bu sorularıma net cevaplar veren bir parti varsa benim oyum onundur. Basın yayın organlarından bunları açıklasınlar.

Ne yazık ki, bunları göremiyoruz. Sadece iktidarın icraatlarına çamur atan bir muhalefet var bu ülkede.

Böyle de halk sizi iktidar yapmıyor işte. Bari bunu anlayın.

Hangi muhalefet partisinde bu sorularıma net cevaplar varsa göndersin bana ya da sitesini göreyim. Oyum bundan sonra onun olacak söz veriyorum. Bu kadar da açık söylüyorum.

12.09.2019 M.Sadullah SAĞLAM

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber