
Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin kolluk kuvvetlerince gözaltına alınmasına ilişkin bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Suiçmez, protesto hakkının anayasal bir hak olduğunu vurgulayarak, öğrencilerin serbest bırakılması çağrısında bulundu.
Suiçmez, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Dün, Boğaziçi Üniversitesi’nde bir öğrenci kulübünün konuşmacısı olarak bulunan Nureddin Yıldız’ı protesto etmek isteyen Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, hukuka aykırı bir biçimde şiddet kullanılarak ve kolluk güçleri tarafından ters kelepçe takılmak suretiyle gözaltına alınmıştır.
Nureddin Yıldız, çocuk istismarını meşrulaştırmaya çalışan, ülkemizdeki ceza kanunlarına aykırı bir biçimde açıklamalar yaparak çocukları cinsel istismara açık hale getiren bir kişidir. Dolayısıyla, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletine inanan, çocukların korunmasına inanan Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri de tamamen demokratik haklarını kullanarak bu kişinin Boğaziçi Üniversitesi’nde konuşturulmasına karşı bir protesto gerçekleştirmişlerdir.
Protesto esnasında ve devamında ise maalesef Boğaziçi Üniversitesi, kolluk güçlerini üniversiteye çağırarak kabul edilemez bir biçimde öğrencilerin gözaltına alınmasına neden olmuşlardır. Dün, gözaltına alınan öğrenci sayısı 97’ydi, az önce öğrendik ki 82 kişi emniyetten salıverilmiş, 15 kişi savcılığa sevk edilmiş.
Buradan bir kez daha söylüyoruz, öğrencilerin protesto hakkı anayasal haktır. Onlara karşı kuvvet kullanılması, gözaltına alınmaları kabul edilemez. Buradan Cumhuriyet Başsavcılığına sesleniyoruz: Derhal öğrencileri serbest bırakın! Gözaltına alınması gereken biri varsa, bu kişi çocuk istismarını meşrulaştırmaya çalışan kişidir. Gücünüz varsa bunu yapın.
Bir diğer sözüm de Boğaziçi Üniversitesi yönetimine. Boğaziçi Üniversitesi böyle bir konuda konuşmacı olarak çağrılmasının önüne engel çıkması gerekirken, protesto haklarını kullanan öğrencilere karşı hiç vakit kaybetmeksizin disiplin işlemleri başlatılacağına dair bir açıklamada bulunmuştur. Bu da Boğaziçi Üniversitesi yönetiminin bir ayıbıdır. Derhal bu kararı geri almaları gerekmektedir.
Bizler, öğrenciler, demokratik ve sosyal hukuk devletine inananlar çocukların cinsel istismarının önüne geçmek için gereken mücadeleye hukuki zeminde devam edeceğiz. Susacağımızı, korkacağımızı ve bu kabul edilemez düşünceye karşı mücadeleden geri duracağımızı düşünenler yanılıyorlar.”