Kendisinin de doğruları yanında, hasarlı tarafları olan ( bu ülkede hasarsız hiçbir kişi ve kurum neredeyse kalmadı) bir hoca efendinin: “Çocuklarınızı imam hatip liselerine ve ilahiyata göndereceğinize, düz ortaokul ve liselere  gönderin, daha az hasarla çıkarlar.” İfadesi üzerine, müspet ve menfi birçok yorum yapıldı. 

                 Hemen şunu belirtmeliyiz ki; fikir ayrılıkları, ayrıştırma ve bölünme konusunda çok çaba sarfeden bir ülke ve bir milletiz. 

                O kadar çok konuda farklılaşmış, o kadar çok mitoz ve amitoz bölünmeye duçar olmuş, ayrışmış ve kamplaşmışız ki, artık yeni bölünmelere tahammülümüz kalmadı.  

                   Laiklik, Kemalizm, Atatürk, İnönü, Abdulhamit, Vahdettin, bir dizi ile Kanuni, Bandırma vapuru,  Lozan, Osmanlı, başörtüsü, tesettür, On iki Adalar, Menderes, yakın zamanda Suriye, Irak, Yemen, Libya, Mısır, D. Türkistan politikaları, partiler, mezhepler, tarikatlar, irtica, darbeler, cemaatler, kavmiyetler, sülaleler, siyasi liderlerin asabiyetleri, Hadisler, bütün bir Tarihimiz ve benzeri çok sayıda konuda farklı iddialar, farklı görüşler ve guruplaşmaları yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz. 

                   AŞI bile bu tartışma ve bölünmenin konusu oldu. 

                   Şimdi de mektepler üzerinden yeni bir niza konusu gündeme geldi. 

                    Bu konu bizi yordu, yıprattı, hasta etti. 

                    Birlik ve beraberliğe en çok muhtaç olduğumuz, içte ve dışta büyük iktisadi, siyasi, idari, güvenlik ve istikrar sorunlarıyla karşı karşıya olduğumuz bir zamanda, Müslüman alemin yerle yeksan olduğu, EMPERYALİST, ZİYONİST ve KÜRESEL CANAVARLARIN HEPİMİZİ, tüm dünyayı yutmaya çalıştığı ve bize ibret olarak yetmesi gerektiği bir dönemde, kendi içimizde sürekli ihtilaflar çıkarıyor, ayrıştıkça ayrışıyoruz. 

                   Bir türlü, TÜM FARKLI GÖRÜŞDEKİ İLİM ADAMLARININ BİR ARAYA GELİP, TARTIŞILAN TÜM KONULARDA GERÇEĞİ ORTAYA ÇIKARIP, TARTIŞMALARA SON VERME yoluna gitmiyor, SİYASİ VE İDEOLOJİK TARTIŞMALARA MALZEME ETMEYE DEVAM EDİYORUZ. 

                   Herhalde siyasetçilerin işine böyle geliyor! 

                   Şüphesiz eğitim sistemiz de ciddi sorunlar var. 

                   Sadece İmam Hatip ve İlahiyatlar da değil, tüm mekteplerimizde, ilk mektepten, yüksek öğrenime kadar tüm eğitim kademelerimizde çözülmeyi bekleyen vahim sorunlarımız var. 

                  Kimin söylediğini hatırlamıyorum, ama sosyal basında şöyle bir beyanat görmüştüm:  “Ülkemizde eğitim, eğitmemek üzerine kurulmuştur.” 

                 Genel bir sorun olarak katıldığım bir tespittir. 

                  Bunu yalnız bir eğitim kurumuna hasretmek doğru değil ve yeni tartışmalara zemin hazırlayan bir yaklaşımdır. 

                  SORUN ORTAK VE UMUMİDİR. 

                  İmam hatipleri daha hasarlı görüp, diğerlerini daha az hasarlı görmek veya diğer okullarımızı daha hasarlı görüp, imam hatipleri daha az hasarlı görmek 28 Şubat darbe zihniyetidir ve sorunu çözecek bir yaklaşım değildir. TÜM OKULLARIMIZ EŞİTTİR, HEPSİ BİZİMDİR VE HEPSİ AZ VEYA ÇOK EĞİTİM HASARINA TABİDİR. 

                  Elbette dini eğitim veren mektepler, hususen dini konularda daha dikkatli ve farklı olmalı. Örnek olmaya daha yakın, dinin gereklerini daha fazla yerine getiren, aldıkları eğitimin “Muhammed-ül Emin” bir eğitim olması ve “eminlik, adalet, doğruluk, dürüstlük, ahlak” konularında daha hassas davranmaları gerektiği bilinen bir gerçektir. 

                  Adalet, güvenlik ve sağlık mesleklerinde de aynı hassasiyeti göstermeliyiz. 

                  Bunlar eğitimde olmazsa olmazlarımızdır. 

                  Maalesef bütün bir eğitim sistemimizde ciddi sorunlar var. 

                  Sadece İmam Hatip ve İlahiyatlarda değil, özel ve resmi Kur’an kurslarında da benzer veya farklı sorunlar var. Maalesef hasar oralarda da var. Soran ve sorgulayan, İslam’ın inkılapçı, adalet, haksızlık karşısında susmama, kim olursa olsun haksızın ve zalimin karşısında, mazlumun yanında olma, doğruluk, dürüstlük ve ahlak  ilkelerini öne çıkaran, hurafe ve bidatlerden arınmış, asrın idrakine sunma yetisine sahip bir dini eğitimimiz yok.  

                 Diğer düz lise ve meslek okullarımızda da ciddi hasarlar var. 

                  Bu kpnuda da genelleme yapmak yanlış olur. Şüphesiz eğitim kurumlarımızın her kademesinde müspet istisnalar vardır ve hep olacaktır. Bütününü aynı kefeye koymak doğru olmaz. 

                  TÜM EĞİTİM SİSTEMİMİZİN EN MÜHİM EKSİKLİKLERİNDEN BİRİDE, YETERSİZ EĞİTİM, ÖĞRETİM VE BİLGİ NOKSANLIĞI YANINDA, GENÇLERİMİZİ GÜZEL AHLAK, DAVRANIŞ, ADAB-I MUAŞERET, ÇEVRE BİLİNCİ, SAYGI VE SEVGİ İNŞA EDEMEMESİ, OKULLARLA BUNLARI KAZANMAK YERİNE , DAHA DA AŞINDIRMASIDIR. 

                  Hasarı bir yere hasretmek, hasredilen mekteplerin hasarlı olması yanında, bütünü görmemek ve ihtilaf çıkarmaya gebe bir durumdur. 

                   YANİ SADECE BAZI OKULLARIMIZ DEĞİL, TÜM EĞİTİM SİSTEMİMİZ TALEBELERİMİZE HASAR VERİYOR. 

                   Her konuda görüşlerine katılmadığım H. Karaman’ın, bu konu ile ilgili görüşüne katılıyorum. Karaman Hoca: Şu grup daha iyi, şu cemaat daha kötü, şu mektep iyi, medrese kötü ya da medrese iyi mektep kötü" anlamına gelen beyanları çok "sakıncalı" bulduğunu ifade ederek, 

               "Bunlar bölücü ayrıştırıcı, bizim muhtaç olduğumuz birlik ve beraberliğin köküne kibrit suyu salan yaklaşımlar. Bu, kimden gelirse gelsin böyle. Mektepliden de medreseliden de tarikatlıdan da tarikatsızdan da gelse fark etmez" diyen Karaman, "Herkes kendi bulunduğu yerde en iyi olmaya çalışmalı. İyi niyetle kim çalışıyorsa Allah ondan razı olsun” görüşünü beyan etmiştir. 

                 Evet herkes, her mektep bulunduğu yerde en iyi olmaya çalışmalı, çıtayı yükseltmek için çabalamalı, bu ülke ve millete, hatta insanlığa hizmet edecek bir gayret içinde olmalıdır. 

                 Meslek okullarımız ve meslek yüksek okullarımız  en iyi meslek adamlarını, teknik yüksek okullarımız en iyi mühendisleri, Tıp fakültelerimiz en iyi doktorları, İlahiyatlarımız en iyi Kur’an ve Hz. Peygamber yolcusu ilim adamlarını, en iyi edebiyatçı, Tarihçi, iktisatçı, işletmeci, muallim, hemşire, imam hatip ve benzeri tüm meslek dallarında  yetiştirecek bir müfredat ve eğitim davası gütmeli, sosyal, iktisadi, teknik ve teknolojide çağ atlatacak bir eğitim sistemini ikame etmelidir. 

                  Hepsinden önemlisi TÜM MİLLİ EĞİTİM SİSTEMİMİZDE İNKILAP yapılmalıdır. 

                 Aciliyetle, İLK MEKTEPTEN İTİBAREN KABİLİYETE GÖRE YÖNLENDİRME SİSTEMİNE geçilmeli, meslek yüksek okulları ve üniversitelere yığılma önlenmelidir. 

                 Ne imam hatiplerimiz iyi imam hatip, ne İlahiyatlarımız iyi ilahiyat erbabı, ne meslek okullarımız iyi meslek erbabı, ne teknik okullarımız iyi mühendis, ne de tıp fakültelerimiz iyi tabip yetiştirememektedir. 

                 Edebiyat, resim, müzik, sıpor ve benzeri dallarda da durum aynıdır. 

                  EVET. EĞİTİM SİSTEMİMİZ KÖKLÜ BİR İNKILABI BEKLİYOR! 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber