Göktürk Kağanlıkları’nın/Devletlerinin ( 522-745), 2. Göktürk Kağanlığı/Devletinin Kağanlarından/Hükümdarlarından olan Bilge Kağan (683-734), bu devletin 4.Kağanı’dır. 717-734 Yılları arasında hükümdarlık yapmıştır. Babası İLTERİŞ KAĞAN, annesi ise İLBİLGE HATUN’dur.

             Bilge Kağan Yazıtı/Kitabesi, Türk dilinin en eski yazıtlarından olup, Orhun yazıtları olarak bilinen yazıtlardan biridir. Bu yazıt, Bilge Kağan'ın ölümünden(734) bir yıl sonra(735),kendi oğlu olan Tengri kağan tarafından diktirilmiştir. Bu yazıtta da konuşan; Kül Tigin yazıtında olduğu gibi, Bilge Kağan'dır. Moğolistan’da Orhun Irmağı yakınlarında bulunmaktadır. Bilge Kağan Yazıtı ile Kül Tigin Yazıtı arasındaki uzaklık bir kilometredir. Göktürk yazısı ile yazılmıştır.

             Orhun Yazıtlarında geçtiği iddia edilen ( olmadığını da iddia edenler vardır) Türk Töresinde 33 buyruk incelendiğinde, İslam ile şereflenen Türklerin, Müslüman olmadan önceki inançlarının, İslam inancına ne kadar yakın olduğu ve belki de bunun için İslam'a kolaylıkla girdikleri anlaşılacaktır.

            İşte o 33 buyruk:

 

          “” 1. Tengri (yaratan) tektir.

           2. Her kim ki Tengri'den kut (uğur, baht, yaşam gücü, mutluluk ) almak dilerse, başkasına yakarmasın.

           3. Bir İl ( ülke, yurt ), bir Kağan, bir Tengri.

           4. Bir kına iki kılıç girmez. Bir hatun iki er alamaz ve bir budunda ( ulus, kavim, topluluk, halk ) iki töre olmaz. Töre tektir. Töre kesin ve keskindir. Kim ki töreye uya kutlanır. Kim ki töreye kıya katlanır.

          5. Kimse töreden üstün değildir. Dirlik ve birlik için töre budur.

          6. Bir çoban sürüsünden, bir er ailesinden, bir Kağan budunundan sorulur.

          7. Her er eşine, atına, pusatına ( silahına ) sahip çıkacak.

          8. Ana babaya ve ataya tazim ( saygı ) durulacak.

          9. Hısmına sarılacak, komşusunu gözetecek.

         10. Er kişi yalan söylemeyecek.

         11. Mal çalan, mülk çalan misliyle ödeyecek. Hesabı ya malıyla ya canıyla sorulacak.

         12. Kim ki bir ırza musallat olursa, canından olacak.

         13. Her kim olursa olsun haksız, aldatıcı iş tutarsa hesabı hemen sorulacak.

         14. Cenkten ( savaştan) beri duran ya da kaçan tamuya (cehennem) uçacak.

         15. Aman dileyene kılıç üşürülmeyecek, sığınana arka dönülmeyecek.

         16. Baş kaldıranın başı alınacak, hak isteyenin hakkı verilecek.

         17. Kimse kimseye üstünlük taslamayacak. Ne ak etin karadan, ne karanın kızıldan, ne kızılın sarıdan farkı olmayacak.

         18. Kin ve gururdan uzak olunacak.

         19. Mazluma merhamet, zalime azap duyulacak.

          20. Zayıfa, yaralıya, çocuğa ve kadına el kaldırılmayacak.

          21. Kızı isteyen kağan da olsa, bey de olsa kız istediğine verilecek.

          22. Gereksiz yere ağaç kesmeyeceksin, suyu kirletmeyeceksin.

          23. Bilmeyip de bildim demeyeceksin, bilene danışacaksın.

          24. Bugünün işini yarına bırakmayacaksın.

          25. Kusur görmeyecek, kusur aramayacaksın.

          26. Güçlüyken affet, zayıfken sabret.

           27. Yazgına ( kader, alın yazısı ) asi olma.

           28. Yaptığın iyiliği unut, yapılan iyiliği unutma.

             29. Herkes adaletle iş görecek.

             30. Her ne edersen et, yargılanacağını her daim akılda tut.

             31. Milletine yaban kalma. İpeğin iyisine, sözün güzeline kanma, onlara boyanma.

             32. Kağan odur ki adaleti üstün tutsun, töreyi yaşatsın. Töre yok olursa İl yok olur. İl olmazsa budun kul olur.

            33. Ey Türk Oğuz beyleri, ey milletim işitin. “Üstte mavi gök çökmedikçe, altta yağız yer delinmedikçe senin ilini ve töreni kim bozabilir.”

             Titre ve kendine dön!!! (Bilge Kağan Yazıtı, Orhun Irmağı, Moğolistan )””

              NOT: Buyrukların kahir ekseriyeti İslam’ın emirleri olup, günümüzde; İster İslam’ın emirleri, isterse Türk Töresi Buyrukları diyelim, hangisi bizde kalmış, hangi buyruğu yerine getirir durumdayız? Buyruklara bakarak, yozlaşmanın boyutunu görebilir miyiz?

                Tam da burada “EY TÜRK TİTRE VE KENDİNE DÖN” dememiz gerekmiyor

mu?

                Yaratılış gayemize, fıtratımıza, tabiatımıza/doğamıza, tarihimize, kültürümüze, inancımıza, milli benliğimize, bizi biz yapan değerlere dönmemiz ne zaman olacak?

                Bu yozlaşmadan, taklitçilikten, eziklikten, zayıflıktan, emperyalist ve ziyonistlere sömürge olmaktan ne zaman kurtulacağız?

 

 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber