banner240
banner237
banner238

        Çin’in D. Türkistanlı dindaş ve soydaşlarımıza yaptığı zulümler aralıksız devam ediyor.

         Feryatlar arşa yükseldi,  ama duyulmuyor ya da duymamazlıktan geliniyor.  

         Bütün Müslüman alem en zor günlerini yaşıyor.

         Ama, D. Türkistan en kötü, en sahipsiz durumda.

         Ülkemizin yüzölçümünün iki katından fazla olan ata yurt Türkistan, Çin işgali altında.

          Uygur Müslümanları dünyanın birçok yerine göç etmiş, muhacir olmuş durumda.

         Kalanlar ise, Çin kapanına kıstırılmış, ölüm kalım mücadelesi veriyor.

         İnsana dair hiçbir özgürlük alanı bırakılmamış, tümü ellerinden alınmış.

         Vakit veya Cuma namazı kılmak yasak. Evin içinde bile yasak.

          Örtünmek evde, çarşıda, pazarda, mektep de, her yerde yasak.

          Oruç yasak, Hac yasak. Tespih, takke, seccade bile bulundurmak yasak.

          Her Uygur Müslüman ailenin yanına bir Çinli erkek yerleştirilmiş.

          Aile mahremiyeti yok edilmiş. En dayanılmaz olanı da bu.

           Yüzbinlerce insan toplama kamplarına gönderilmiş, akıbetleri meçhul.

           Telefon, vatsap, fesbuk, i.net ve benzeri tüm haberleşme yolları kapatılmış. Ülkemize sığınmış binlerce D.Türkistanlı kardeşimiz, orada kalan aile fertleriyle yıllardır görüşemiyor.

            Müslüman mezarlıklarını bile dümdüz edip, otopark yapmışlar. Müslüman  Türk medeniyetine dair tek bir iz kalmaması için ne varsa yok ediyor, köpeksiz köy bulmuş, değneksiz geziyorlar!

            Bir millet açık hapishaneye mahkum edilmiş. Şu günlerde ne haldeler bilen yok.

            Bir de korona devreye girdi ki, Uygur Müslümanları tümüyle unutulmuş, tamamen zalime terk edilmiş.

            Tüm dünya virüse odaklanmışken, Çin zalimlerinin işi iyice kolaylaşmış.

             Kim bilir ne büyük zulümler yapıyorlar. Nasıl olsa duyan yok. Fırsat bu fırsat deyip, son darbeyi mi vuruyorlar!

            Ve hiçbirimiz bir şey yapmıyor, yapamıyoruz.

            Ağlaşmak ve seyretmekten öte bir icraatımız yok.

             Devlet olarak yok, halk olarak yok. Dünyada da sahip çıkan yok. Tam anlamıyla öksüz ve yetimler..

             TAM DA BÖYLE BİR ZAMANDA DENİZLİ’DEN BİR İŞ ADAMI KARDEŞİMİZ HAREKETE GEÇİYOR.

              KADİR AKINCI isimli bir iş adamı kardeşimiz.           

              İstanbul’dan D. Türkistanlı kardeşimiz irtibatımızı sağlıyor ve kendisiyle görüşüyoruz.

              Çin’den aldıkları mal ya da malzemeyi, artık almıyorlar. Yani ithalata son veriyor, bunu da Çinli muhataplarına bildiriyorlar. “Devletinizin soydaş ve dindaşlarımıza yaptığı soykırım nedeniyle, bu zulme son verinceye kadar sizden mal almayacağız” diyorlar.

              Çin’in D. Türkistan’da uyguladığı etnik soykırım sebebiyle “ambargo” başlatıyorlar.

               Alternatif başka ülkelere yöneliyorlar.

              Erdemli, onurlu, vefalı bir hareket ortaya koyuyorlar. Fevkalade  takdire şayan.

              “Biz ne yapabiliriz” diyen bizlere mühim bir örnek.

              Halihazırda ambargoya  45 firmayı dahil etmeyi başarmışlar.

              Kahir ekseriyeti DENİZLİ’ den.

              Ama az da olsa diğer illerimizden de bu ambargoya katılan duyarlı ve erdemli iş adamlarımız da olmuş. Kocaeli, İstanbul, Antalya ve Bursa’dan da iştirak edenler olmuş.

              Sakarya’dan da ambargoya bir firmamız dahil olmuş. KROMBEY MAKİNE firması.

              45 Firmanın da isimlerini bana yolladılar.

              Ancak, yer darlığından isimlerini yazmadım. Sadece Sakarya’dan olanını yazdım.

              Hepsinden HAK razı olsun.

             Kendilerini tebrik ediyor, başımıza taç ediyoruz.

              Demek ki, feryatları duyan, bu işi kendine dert edinmiş, vicdanı sızlayan ve “ben ne yapabilirim” sorusunu kendine soran insanlarımız ve iş adamlarımız da var.

              Kesin inancımız odur ki; birebir tüm iş adamı ve ticaret erbaplarımıza ulaşıldığında, bu ızdırabı duyacak ve bu ambargoya katılacaklar çok olacaktır.

              Bu vesile ile tüm iş adamı ve ticaret erbabımıza sesleniyor ve diyoruz ki:

              Bu ambargo kampanyasına katılın!

              Yalnız kendinizle sınırlı kalmayıp, çevrenize de yayın! Devletin harekete geçmesini de beklemeyin. Siz başlatın ve devlet yetkilileri de bir şeyler yapmaya mecbur kalsın.

              Çin ile savaşmamıza gerek yok. Zaten bu mümkün da değil.

              Yapılması gereken ve zor olmayan tek yol, Çin’in anlayacağı tek dil ve eylem olan “ticari ambargodur.”

              Elinizi vicdanınıza koyun! Kardeşlerinize her türlü vahşeti reva görenlerden nasıl mal alır, onları nasıl güçlendirir ve nasıl zengin edersiniz?

             Hiç olmazsa elinizden gelen bunu yapın.

            Denizli’mizden Kadir Akıncı kardeşimizin  sesini duyup, çağrısına uyup, ambargoya katılan 45 firmamız, duyarlı insanımızın yaptığını yapın!

            Bu duyarlı kardeşlerimizi selamlıyor, tüm iş adamlarımıza çağrı yapıyoruz!

            D.  Türkistan ölüyor! Daha fazla beklemeyin, geç kalmayın!

            Bu eyleminiz, “BÜYÜK HESAP GÜNÜNDE” deliliniz olsun!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1

banner220



Günebakış Trabzon Haber