Aslında insanın eli yazmaya varmıyor. Ama yaşananları kâğıda dökmek ve Tarihi şahit tutmak adına yazmamız gerektiğini düşünüyorum.

Öncelikle Memleketimizde meydana gelen Deprem nedeniyle hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, sağ kurtulanlara sağlık sıhhat ve afiyet, göçük altında kalanların da en kısa zamanda sevenlerine kavuşmalarını Yüce Rabbimden diliyorum.

Bu deprem, bir kez daha bir olduğumuzu birlikte olduğumuzu bizlere hatırlattı.

Deprem’in gerçekleştiği andan itibaren STK, Kurumsal Firmalar. AFAT, Kızılay, İHH ve diğer yardım kuruluşlarının hepsinin yanında Milletimizin bireysel katkı sağlaması nasıl ifade edilir bilemiyorum.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti güçlüdür ve her zaman halkının yanındadır. Tüm imkânlarıyla beraber seferber olmuştur.

Bakanıyla, vekiliyle birlikte deprem bölgesinde uykusuz geceler geçirmektedir. Acaba nasıl bir kişiyi daha enkazın altından çıkarırız düşüncesiyle kendilerini seferber etmişlerdir.

Yine muhalefet partileri de aynı şekilde katkı sağlamak adına bu bölgelerde adeta nöbet tutmaktadır.

Tüm Türkiye birlik olmuş herkes elinden geleni yapmaktadır.

Evet, maalesef 10 ilimizi kapsayan son yüzyılın en büyük depremini o bölgede bulunan kardeşlerimiz hem ruhen hem fizikken yaşamışlardır.

Çaresizlik boyunlarını bükmüş kadere razı olmuşlardır.

Ancak, bizler de burada depremi fizikken yaşamasak da ruhen ve gönülen yaşamış bulunmaktayız.

Adeta kalplerimiz depremzedelerle birlikte attı, atıyor, atacaktır.

Tabii ki Coğrafya kader değildir.

Yeter ki siz her şeyi Kur’an ve Sünnet üzerine yapınız.

Allah CC ilmi sonsuzdur. Bu Depremden de anladık ki, kendi insanımızın hatalarından yine kendi insanlarımızın ölümlerine sebep olmuşuz.

Tabii ki bu bir bilim dalının konusudur. Bizlerde günlerce TV’lerden ve ilgili PRF. lardan dinlediklerimizden hareket ederek, bazı tespitler yaptık.

En önemlisi binaların fay hattı üzerinde yapılandırılmaması.

Maalesef ülkemizin bölgelerinin çoğu deprem bölgesi olarak belirlenmiş.

Böyle olmasına rağmen sadece son zamanlarda depremle ilgili bazı eğitimler verilmiştir.

Binaların inşaat süreci içerisinde denetlemelerinin bağımsız kuruluşlar tarafından yaptırılması.

Oluşacak herhangi bir olumsuz durumda cezai işlemlerin en üst perdeden verilmesi. denetimin kalitesini arttıracaktır.

Bu konu ile ilgili eğitim şart.

Her kesimden insanın eğitilmesinin yanında,

Okullara depremle ilgili “Jeoloji” dersi konulabilir.

Bu ders Japonya da anaokullarında bile var.

Artık her meslek sahibinin bir mesleki sertifikası olması ön görülmelidir.

Bu deprem de içimizi yakan kelimeler.

Annemi de kurtarın.

Kimse Yok mu?

Ses ver?

Lütfen Yardım edin.

Sakın uyuma.

Bak biz buradayız.

Çok üşüyorum.

Biraz su lütfen.

Abin sana kurban osun. Kurtaracağım seni buradan. “Allah’ın Takdiriyle”

İstanbul’dan geldim senin için.

Adın ne “Hasan Can”

Görünen o ki bu deprem kendi benliğimizde de epey sürecek depremler oluşturacaktır.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber