Sosyal basında bir paylaşıma rastladım: 

                 “İnsanları dinden soğutan sebep, ateistlerin varlığı değil, ahlaklı olmayan “dindarların” icraatlarıdır.”  

                  Yıllardır anlattığım ama şartlanmış beyinlere bir türlü anlatamadığım bir sözün, facebook’da paylaşıldığını görünce, “Yalnız değilmişim” diye düşündüm ve mutlu oldum. 

                  Evet. Müslüman olmayan kimliklerden beklenen icraatlar, Müslümanlardan ya da “ben Müslümanım” diyenlerde görülünce, hem kabul edilebilirliği tümüyle ortadan kalkmakta, hem çok üzücü ve kahredici olmakta hem de Dine en büyük darbe vurulmakta, insanların dinden soğumasına sebebiyet vermektedir. 

                  İslam ile hiçbir bağı olmayan, her türlü ahlaksızlığı benimsemiş birinin hırsızlık yapması, çalması, insan hakkı yemesi anlaşılabilir ve yakışan bir durumdur. 

                  Ama inançlı bilinen, beş vakit namazda, Cuma da ve camide görülen birinin bunları yapması, asla kabul edilmeyen, şaşkınlıkla karşılanan, yakıştırılmayan, inanç ve iman ile yan yana getirilemeyen bir durumdur ki, İslam’a ve Müslümanlara bundan daha zararlı bir eylem yoktur. 

                  Günümüzde, ülkemizde ve Müslüman alemde yaşanan budur. 

                  Eğer Müslümanlar örnek, rol model olabilseydi, bugün ülkemiz ve Müslüman alem bambaşka olacak, insanlık fevç fevç İslam’a koşacaklardı. 

                  Çok kötü örnek olduk çoook! 

                                       ÇİFTE SITANDART İÇİNDEYİ

             Cübbeli namıyla bilinen zat, İ. Hatipler ve İlahiyatlar için ne demişti? 

               "Çocuklarınızı İmam Hatip lisesi ve İlahiyata göndereceğinize, düz ortaokul ve liselere gönderin, daha az hasarla çıkar. Bütün çevremdeki insanlar çocuklarımızı gönderdik, kız çocuklarımız geliyor; hocaya sahabeye hakaret, hadis, mezhep yok… Yani müfredat işlemiyor. Müfredattaki şeye yorum katıyor. Hangi cemaate bağlıysa veyahut mezhepsizlik, reformist, mealcilik akımı her neyse orayı empoze etmeye çalışıyor. Bugün ilahiyatta benim reddiye yaptığım adamlardan 'Kuran değişsin' diyen adam şu an da Ankara İlahiyat'ta hoca." 

               Hatta “deist, ateist “ olurduma varan sözleri i. nette dolaşıyor. 

               Peki GÜLŞEN ne demişti? Ekibindeki bir arkadaşına takılarak: 

              "İmam Hatip’te okumuş bence daha önce kendisi, sapıklığı oradan geliyor.” 

              Maksadım o değil diyerek, özür de diledi. 

              Ama Gülşen'i kınamak için ayağa kalkanlar, dava açanlar ve devletin tepesine kadar varan tepkiler olduğu halde, 

             Cübbeli'nin sözleri çok çok daha ağır olmasına rağmen, tek bir tepki olmadı. 

              Tabanda milyonlarca insan, karşıtların en ufak hatasına balıklama atlayan, abartıp dev hale getiren, kahraman kesilen bunca STÖ’nden çıt çıkmadı. 

                 “Benim hırsızım iyi, seninki kötü” sözü bir kez daha icraata yansıdı. 

                 Müslümanlar bu durumda olduğu sürece, bırakınız Müslüman olmayı, olanları  da dinden soğutma kaçınılmaz olacaktır. 

                Müslümanlar; gerek fert olarak ve gerekse siyasette ve sivil toplum örgütleri olarak, dosdoğru, dürüst, adaletli, ahlaklı olmak zorundayız. Zulüm ve yanlış nereden gelirse gelsin, inancına, kimliğine ve makamına bakmadan doğruyu söylemeli, yanlışı kınamalıyız.  

                  Yine inancına, kimliğine, partisine bakmadan zalimin karşısında mazlumun yanında olmalıyız. 

                  Olduk mu? Zinhar olamadık! 

                                                    AMAN DİKKAT!!! 

                   Basında ve hususen sosyal basında; iddialarını kuvvetlendirmek, itibar ve güven telkin etmek, güveni artırmak ve iddiayı meşrulaştırmak için, 

                  Toplumun itibar ettiği, güven duyduğı isimlerin ağzında ve kaleminde binbir yalanlar yayılıyor. 

                  Çoğunlukla ve hususen de, özellikle siyaset ve Tarih ile ilgili  iddialarda  İ. Ortaylı ismi kullanılıyor, onun sözü imiş gibi sunuluyor.  

                  Her alanda ve özellikle siyasette   YALANIN BİNİ BİR PARA! 

                  Aman dikkat! 

                  HUCURAT,6: "Ey iman edenler! Size bir fasık bir haber getirirse, bilmeyerek bir topluluğa zarar verip yaptığınıza pişman olmamak için o haberin doğruluğunu araştırın." 

                                          2023 YILI TIRAFİK CEZALARI 

Basından öğrenebildiğimiz kadarıyla, 2022 yılında uygulanan tırafik cezaları ve 2023 yılı karşılıkları şunlardır: 

                

Trafik Cezası Türü 

2022 Ücret 

2023 Ücret 

Kırmızı ışıkta geçmek 

427 TL 

951 TL 

Hız sınırını %10 - %30'a kadar aşmak 

427 TL 

951 TL 

Hız sınırını %30 - %50'ye kadar aşmak 

888 TL 

1979 TL 

Hız Sınırını %50'den fazla aşmak 

1823 TL 

4064 TL 

Alkollü araç kullanmak (İlk yakalanma) 

1823 TL 

4064 TL 

Alkollü araç kullanmak (İkinci yakalanma) 

2286 TL 

5096 TL 

Engelliler için ayrılan yere park etmek 

392 TL 

873 TL 

Emniyet kemeri kullanmamak 

196 TL 

436 TL 

Seyir halinde cep telefonu kullanmak 

427 TL 

951 TL 

Alkol testine itiraz etmek 

3836 TL 

8551 TL 

Muayenesiz araçla trafiğe çıkmak 

427 TL 

951 TL 

Yasak olan yerde sollama yapmak 

427 TL 

951 TL 

Şerit izleme ve değiştirme kurallarına uymamak 

288 TL 

642 TL 

Çakar veya siren kullanmak 

1823 TL 

4064 TL 

Ehliyetsiz araç kullanmak 

3674 TL 

8190 TL 

Dirift atmak 

9125 TL 

20342 TL 

Uyuşturucu madde alarak araç kullanmak 

9410 TL 

20977 TL 

Yönetmeliğe aykırı niteliklerde plaka takmak 

750 TL 

1671 TL 

Aracı plakasız kullanmak 

2312 TL 

5154 TL 

Araca sahte plaka takmak 

9107 TL 

20302 TL 

Emniyet şeridini ihlal etmek 

1823 TL 

4064 TL 

Trafik sigortası olmadan trafiğe çıkmak 

196 TL 

436 TL 

Takip mesafesine uymamak                                 196 TL        436 TL 

Pilakanın okunmasını engelleyen değişiklikler    750 TL       1671 TL 

Kış lastiği taktırmamak                                        1137 TL       2534 TL 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber