Eskiden, eskiden derken çok eskiden değil. Rahmetli Süleyman Demirel Başbakanken, Rahmetli Bülent Ecevit Muhalefet lideriyken veya bunun tersi olduğu zamanlar Muhalefetteki Partilerin hepsi biz gelirsek şunu yapacağız, bunu edeceğiz gibi Türkiye’yi gözetleyen ve korlayan yapıcı muhalefet içerisinde olurlardı.

Şimdi ki muhalefet liderleri ise onu yıkacağız bunu yapmayacağız. Şunu ödemeyeceğiz. Gibi anlamsız insanların ruh hallerine kasvet havası veren bir muhalefet tarzı izlemektedirler.

Bu büyük bir yanlıştır.

Aslında muhalefet de bunun yanlış olduğunu biliyor ama doğruyu söylemek istemiyor. Hatırlayalım ne dmişti. CHP grup Başkanvekili Engin Altay Mecliste yapmış olduğu konuşmada “ Bu hükümet dünyanın en doğru işini de yapsa bunu bizim bu hükmeti alkışlayacak halimiz yok. Milletin bize verdiği görev bu kardeşim”. Aslında Sayın Altay bu aziz Millet size böyle bir görev vermedi. Keşke bu hükümetin doğru yaptığı şeylere teşekkür etseniz de bu muhaliflik size kronik bir hastalık gibi kalmasaydı.

Acaba doğru bir şeye “bu iş doğrudur”, yapanlara emeği geçenlere teşekkür ederiz demek çok mu zor. Belki de psikolokların araştıracakları bir alana giriyor bu konu.

Türkiye seçmeni aslında barışık bir ortamdan yanadır. Siyasilerin sabırlarının da bittiği konusunda bazı endişelerim var.

Bu her yıl aynı insanların vekil seçilmesine karşıyım.

Eğer bir vekil görevli birisine görevini ifa ederken,

-Sen beni tanımadın galiba.

-Hayır, efendim tanıyamadım cevabını alır da,

-O zaman meclis albümünü incele. Derse demek ki bir yıpranmışlık söz konusudur.

İşte Al ananıda git.

Bir başka deyim aananı, gerisini söylemeyeyim. Diyorsa

Veya bir parti lideri halkla selamlaşma yaparken vatandaşın biri kendisine bir söz söyler de o da ona ben böyle bir şey yapmadım. Sen yalan konuşuyorsun. Sana hakkımı helal etmiyorum giibi bir söz sarf ederse buda bir yıpranmışlığın bir sabırsızlığın belirtisidir.

Yine bir belediye başkanı yabancı uyruklular (Sığınmacı, Mülteci) için bunlardan tüm belediye hizmetlerini on kat fazla alacağım derse.

Burada da farklı bir olgu var bunun da araştırılması lazım.

Bu konuda hakkını yemeyelim Merhum Erbakan Hoca çok geniş meshebli çok nüktedan bir kişiliğe sahip bir liderdi. “Önce Ahlak ve Maneviyat” sözünü bizlere ezberleten o dur. Maalesef kimse ondan örnek almadı.

Dolayısı ile bu örnekler çoğaltılabilir. Her partide bunlar vardır.

Ne Ak Parti atıyorum, Sayın Süleyman Soludan ibarettir. Ne CHP Engin Altaydan ibarettir. Ne İYİ Parti falancadan ibarettir. Her Parti yeni yüzler aramalı ve bulmalıdır. Özellikle genç nesiller siyasete kazandırılmalıdır.

Türkiyenin geleceği bunun altında yatmaktadır. Yapılan iyi şeylere teşekkür eden bir muhalefet her zaman kazanabilme şansına sahiptir.

Yani İktidar yirmi yıldan beri neden iktidarda diye sorarlar adama.

2023 de yapılacak seçimler de de sonuç olarak şahsen ben farklı bir şey beklemiyorum.

Ve son söz kendini yenileyen proje üreten üretilen projelerin takibini yapacak olan parti kazanır.

Ne diyelim Allah Vatanımız ve Milletimiz için, herşeyin hayırlısını nasip etsin.

Mevlananın güzel bir sözü ile bitirelim.

“Demir gibi cahili, Altın gibi bilginden daha kıymetli yapan Ahlaktır.”

Bu arada Anam 35 gündür yoğunbakımda yatmaktadır. Dualarınızı eksik etmeyin lütfen

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber