Yıllardır ve halen bunu düşünür, her ibadetten sonra bunu sorgular, bu soruyu kendi kendime sorarım. 

                  Sadece kendime değil, topluma yönelik de bakar, gözlem yapar, herkes üzerinde sonuçlarını görmeye çalışırım. 

                  Bilumum ibadetlerimiz ( İmanımız, itikadımız, namazımız, orucumuz, Hac’cımız, umremiz, zikrimiz …) bizi daha iyi bir kul, daha iyi bir insan yapıyor mu? 

                 Yalnız Yaradan’a kul olmayı, yalnız O’nun önünde saygıyla dik durmayı, yalnız O’nun önünde eğilmeyi, yalnız O’na secde etmeyi, Yalnız O’ndan yardım dilemeyi sağlıyor mu? 

                 YALNIZ O'NA! Yalnız O'na tabi olmayı, yalnız O'na itaat etmeyi, yalnız O'nu üst merci tanımayı, tek makam O'nu görüp tanımayı, yalnız O'na teslim olmayı, yalnız O'na ibadet etmeyi, yalnız O'ndan istemeyi, yalnız O'ndan af dilemeyi, Yalnız O'na yalvarmayı sağlıyor mu? 

                YALNIZ O'NUN HUZURUNDA MUM GİBİ DİK DURMAYI, O'nun dışında hiçbir beşere kul olmamayı, O'nun dışında hiçbir beşerden istememeyi, ama herkese mum gibi ışık vermeyi,  ama herkese, tüm insanlığa insan olmayı sağlıyor mu? 

                Yaptığımız her işi YALNIZ O’NUN RIZASI İÇİN YAPMAYI, yalnız O’nun rızasını gütmeyi, başka hiçbir amaç, gaye, ikbal ve istikbal hesabı yapmamayı sağlıyor mu? 

                O’NUN ADINA YAPAR GİBİ GÖRÜNÜP, DESİNLER, ŞAN, ŞÖHRET, NAM, OY, MAKAM, RÜTBE, İMKAN, İTİBAR, SERVET AMACI TAŞIMAMAYI sağlıyor mu?   

               O’NUN ÜZERİNDEN REKLAM, TANINMA, TANITMA, KENDİNİ, RESMİNİ VE İSMİNİ ÖNE ÇIKARMA yanlışından kurtarıyor, uzaklaştırıyor mu? 

               İftar vermeyi ve yardım etmeyi gösterişe, desinlere, oya, ikbal ve istikbal hesaplarına alet etmekten uzaklAŞTIRIYOR, İFTAR ŞOVU, YARDIM ŞOVU ÖNLÜYOR MU? 

                Yaptığımız işleri O’NUN RIZASI İÇİN Mİ, YOKSA OY/REY, bir yerlere gelme, yükselme, ikbal ve istikbal için yapma sapkınlığından bizi kurtarıyor mu? 

           KUL/İNSAN İLE YARADAN ARASINDAKİ HESAPTAN ZİYADE, TOPLUMA BAKAN HESABI, TOPLUMA BAKAN İBADET VE SORUMLULUKLARI ÖNCELİYOR, BİŞREYSEL/FERDİ YALNIŞLARI DEĞİL, TOPLUMSAL YANLIŞLARI, GÜNAHLARI, HATA VE KUSURLARI DAHA ÖNEMLİ VE ÖNCELİKLİ HALE GETİRİYOR MU? 

           Bireysel, ferdi, sadece kul ile Yaradan arasındaki  hata ve günahları aleni işlemeyi, toplumu rahatsız etmeyi, kötü örnek olmayı, toplumu alıştırmayı ve saf zihinleri fesat etmeyi önlüyor, gizli kalmasını sağlıyor mu? 

           Kötülüklerden alıkoyuyor mu? 

           Rüşvet almaya ve vermeye, adam kayırmaya, kamudan zengin olmaya, ihaleye fesat karıştırmaya engel oluyor mu? 

           Daha merhametli, şefkatli, sabırlı ve hoşgörülü yapıyor mu? 

           Daha AHLAKLI, daha ADALETLİ yapıyor mu? 

           Daha DOĞRU, DÜRÜST ve EMİN İNSAN yapıyor mu? 

           Daha güvenilir, “MUHAMMEDÜL EMİN” yapıyor mu? 

           ÇALMAKTAN, KUL/İNSAN HAKKI YEMEKTEN uzaklaştırıyor mu? 

           İDARECİ, HİZMETKAR SEÇMEDE, İTAATİ, KAYITSIZ ŞARTSIZ BİATİ, PARTİMİZDEN, TARİKATIMIZDAN, CEMAATİMİZDEN, HEMŞEHRİMİZDEN, KÖYÜMÜZDEN OLSUN DEĞİL DE, EHLİYET VE LİYAKATİ esas aldırıyor mu? 

            Yalandan, dedikodudan, gıybetten, iftiradan, algı ve manipülasyon yapmaktan, saptırmaktan, dezenformasyon yapmaktan alıkoyuyor mu? 

            Dilimizi nefretten, ötekileştirmeden, ayrıştırmadan, yaftalamaktan, hakaretten, aşağılamadan, bölmeden, düşmanlaştırmadan, şeytanlaştırmadan, kamplara bölmekten uzaklaştırıyor mu? Oy uğruna her şeyi mübah olmaktan çıkarıyor mu? 

           Semtimizde, mahallemizde, ilçemizde, ilimizde, ülkemizde ve dünyadaki aç ve yoksul insanların derdiyle dertlenmeyi, onlara yardımı, elinden geleni yapmayı, onlar için çaba sarfetme düşünce ve eylemini doğuruyor mu? 

           D.Türkistan’ın, Çeçenistan’ın, Kırım’ın, Arakan’ın, Afganistan, Irak, Suriye, Libya, Yemen, Kuzey Kıbrıs, Bosna, Kosova, Balkanlar, Kafkaslar, Batı Tırakya, Hintli Müslümanlar, Keşmir, Pakistan, Bangladeş, Eritre, Moro, Sudan, Nijerya, Somali, Mali, Cezayir, Tunus, Mısır, İran, Endonezya, Afrika, bir bütün olarak Türk ve Müslüman mazlum halkları, hatta Ukrayna’yı,  BÜTÜN MAZLUM İNSANLIĞI DÜŞÜNDÜRÜYOR, dertleriyle dertlendiriyor mu? 

           Çevreyi, toprağı, havayı, suyu, dereyi, gölü, denizi daha temiz tutmayı, kirletmemeyi, kirlettirmemeyi, sokaklara tükürmemeyi sağlıyor mu? 

               İnsanlara, hayvanlara, bitkilere saygıyı, hürmeti, acımayı, merhameti, şefkati sağlıyor mu? 

               Karnı çökmüş aç bir kediyi, köpeği gördüğünde, üzülmeyi, bir şeyler yapmayı, onlara eziyet değil şefkat, merhamet ve yardım etme dürtüsünü, inancını artırıyor mu?  

              “KOMŞUSU AÇ İKEN TOK YATAN BİZDEN DEĞİLDİR” EMRİNİ SÜREKLİ AKILDA TUTMAYI SAĞLIYOR MU? 

               Semtimizde, mahallemizde ve şehrimizdeki aç ve yoksul insanları arattırıyor, cadde bu cadde, sokak bu sokak dolaştırıyor mu? 

                Daha fazla zekat, daha fazla fitre, fidye, sadaka vermeyi, bölüşmeyi sağlıyor mu? 

                Ölçü ve tartıda daha hassas yapıyor mu? 

                Kamunun veya başkasının, kendimiz dışındakilerin işlerini yaparken, kendi işimizden daha çok çalışmayı, işini daha güzel, daha kaliteli ve sağlam yapmayı sağlıyor mu? 

               KAMUNUN İŞİNDE MESAİ SAATİ GÖZETMEMEYİ, çok çalışmayı, çalışmayı ibadet görmeyi, “HALKA HİZMET HAK’KA HİZMETTİR” anlayış, inanç ve fiilini sağlıyor mu? 

               Büyüklere saygıyı, hürmeti, sıla-i rahimi, ebeveynlere “öf” bile dememeyi sağlıyor mu? 

               YALNIŞI KİM YAPARSA YAPSIN SÖYLEMEYE, HAKSIZLIK KARŞISINDA SUSMAMAYA, SUSMANIN DİLSİZ ŞEYTAN OLDUĞU bilincine ve eylemine sevk ediyor mu? 

               “BİR KAVME, TOPLULUĞA( KABİLEYE, PARTİYE, CEMİYETE, CEMAATE, ŞAHSA…) OLAN DÜŞMANLIĞINIZ, SİZİ ADALETTEN AYIRMASIN” İlahi emrini hatırlatıyor, ona göre tavır ve eylem almanızı sağlıyor mu? 

                 KISACA VE HÜLASA OLARAK BİZİ KUL, İNSAN “ADAM GİBİ ADAM” YAPIYOR MU? 

                 Bütün bunları sağlamıyor, sizi ve bizi daha iyi bir KUL/İNSAN yapmıyorsa, ibadetlerimizi, inanç ve imanımızı gözden geçirmemiz gerekmez mi? 

                 Kulluğumuzda ve insanlığımızda bir eksiklik olduğunu ortaya koymuyor mu? 

                  O zaman “niye ibadet ediyoruz” sorusunu sormamızı, iman ve itikadımızı sorgulamamız gerekmez mi? 

                 O zaman niye insanız, hayvanlardan ve bitkilerden bir farkımız olmalı değil mi? 

                  Bizden, insandan BAŞKA TÜM CANLILAR, YARADILIŞ VE VAROLUŞ GAYESİNİN GEREKLERİNİ EKSİKSİZ YERİNE GETİRİRKEN, EŞREF-İ MAHLUKAT, AHSEN-İ TAKVİM OLAN, YARATILMIŞLARIN EN ÜSTÜNÜ, EN GÜZELİ VE TEK AKIL SAHİBİ OLAN BİZ İNSANLAR KENDİMİZE; “Neden vazifemizi, insanlığımızın gereğini yapmıyoruz” sorusunu sormamız gerekmez mi? 

                  KİM NEYE İNANIYOR, NEYE TAPIYORSA, HANGİ DEĞERİ, İNANCI, KUTSALI, İDEAL VE  İDEOLOJİYİ ÖNE ÇIKARIYORSA, ONUN GEREĞİNİ YAPIP YAPMADIĞINI SORGULAMASI GEREKMEZ Mİ? 

                  Söylediğimiz ile yaptığımıza bakmamız, muhasebe yapmamız gerekmez mi? 

                  RAMAZAN AYINDA BU SORUYU DAHA ÇOK SORMAMIZ GEREKMEZ Mİ? 

                  Ümmet ve insanlığın en çok acı çektiği bu dönemde, bu asırda daha çok sormamız gerekmez mi? 

                  Acizane ben kendime soruyor, tümüyle ‘evet’ cevabı alamıyorum! 

                  Ya siz? 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber