Yıllardır İRAN-ABD, İRAN-İzrail ilişkileri üzerinden bitmez tükenmez komplo teorileri üretilmekte, barbar, cani, katliamcı, soykırımcı, hiçbir insani erdemi, hukuku ve vicdanı taşımayan lanetli ziyonistlerin GAZZE SOYKIRIMINI başlattığı son yedi aydan beri ise,

             Komplo teorileri hız kazanmış, Gazze’den daha çok İran-ABD ve İran-İzrail ilşkileri konuşulur olmuş, bu inanç ve anlayış öylesine hastalıklı marazi bir duruma evrilmiş ki,

              İzrail’e karşı hiç ama hiçbir şey yapmayanlar, bırakınız İzrail’e bir çakıl taşı atmayı, bir kum taneciği bile atmayan, atamayanlar, daha da vahimi, dünyanın her yerinde yürürlükte olan,hasmının  bakkalından alışveriş yapmamayı, ona mal verip mal almamayı bile beceremeyenler, her şeyi Batıdan, Amerika’dan ve  İran’dan beklemekte ama İran ne yaparsa yapsın, arkasında çapanoğlu aramakta, bir şey yapmadığında da hedefe oturtulmakta, yaptığında da topun ağzına verilmektedir.

               Bu marazi MEZHEPÇİ kesime, İran ne yaparsa yapsın yaranamamakta, komplo teorilerinden kurtulamamakta, Gazze’nin yanında fiilen savaşa katılsa bile, “vardır bir bit yeniği” denmekte, her halükarda ABD ve İzrail ile iş tuttuğu, perde arkasında onlarla işbirliği yaptığı ileri sürülmekte, Müslüman düşmanı, hususen de Sünni Müslüman aleme düşman ilan edilmekte, İran’ın, İzrail ve ABD saldırılarında başına ne gelirse gelsin, hiçbir tepki verilmemekte, sanki onlar insan değilmiş gibi görmezden gelinmekte, neredeyse ABD ve İzrail’in İran’a saldırılarına alkış tutacak hale gelmiş bulunmaktadırlar.

                Bu marazi mezhepçilerde, Yorum, görüş farkı, alternatif tarif ve tanımlamalardan ibaret olan MEZHEP, DİNİN ÖNÜNE GEÇMİŞ, MEZHEP “DİN” OLMUŞTUR.

                Şüphesiz bu hastalıklı mezhepçilik tarihi bir vaka olup, bugünün işi değildir ve her iki tarafta da bu hastalığın hastaları hep var olagelmiş, müşterisiz kalmamış, halen de var olmaya devam etmektedir.

                Bunların komplo teorilerine bakılırsa ve bunlara sorulsa;

               1- 1979 Yılında yapılan İran İslam İnkılabı da danışıklı dövüştür ve ABD Ortadoğu’daki en büyük müttefiki Şah Rıza Pehlevi’yi Humeyni’ye devirtmiştir!

               2-  İnkılabın hemen akabinde, 4 Kasım 1979’da bir grup İranlı öğrencinin ABD'nin Tahran Büyükelçiliği'ni basarak 52 Amerikalıyı rehin alması ve 444. gün süren rehine kırizi de danışıklı dövüşten ibarettir!

               3-Bunların iddiasına göre İran,14 Kasım 1979’dan beri 45 senedir Amerika ile işbirliği halinde kendine ambargo uygulatıyor!

              4-Suriye, Irak ve hatta İran’ın içinde İzrail’in, İran’ın en önemli elemanlarına suikastlar düzenlemesine, tesislerini bombalatmasına ses çıkarmıyor!

              5-Hatta kendisi İzrail’e suikast siparişleri veriyor! İzrail, 2010-2020 arası İranlı en seçkin 5 nükleer fizikçiye ve 27 generale suikast düzenledi.

              6- İran, apaçık Rusya ve Çin’le sıkı işbirliği içinde iken, Ruslar ve Çinliler bu “derin işbirliği”nin farkına varamıyor, çok saf ve akılsızlar bilemiyorlar!

              7- ABD ve İzrail, bölgedeki en sadık müttefikleri Sünni Suudi Arabistan, Körfez ülkeleri, Mısır, Türkiye vd. ülkelerin aleyhine Şii İran’la gizli işbirliği yapıyorlar!

              8- İran’ın bölgedeki en iyi generali Kasım Süleymani’yi de ABD ile anlaşarak katlettirdiler!

               9- Şam’da ki İran b .elçiliğini de, İran ABD ile anlaşarak bombalattırdı ve bilmem kaç üst düzey generalini anlaşmalı öldürttü!

              10-Belki de İran’daki bu kadar terör olayı, başörtüsü eylemleri ve iç istikrarsızlık da ABD ile anlaşarak yapılıyordur!

               11-Hatta İran,176 kişinin öldüğü Ukrayna uçağını da ABD ile anlaşarak düşürdü!

                12-3 Temmuz 1988'de Basra Körfezi üzerinde İran’ın yolcu uçağını da ABD  İran ile anlaşarak düşürdü ve 290 insanını katletti!

                13-Amerika’nın 1980’de İran'daki rehineleri kurtarmak için başlattığı operasyonda, İran’ın Tebes Çölü'nde çıkan kum fırtınası ile ABD’nin bir C130 tipi Hercules uçağı ve bir helikopterinin infilak etmesi ve 8 Amerikan askerinin ölmesi de anlaşmalı idi!

                       Evet. Bu marazi akıl tutulması anlayışa göre tüm bunlar İran ile ABD arasında perde arkasında, gizlice ve el altından yaptığı işler ve ABD İran’ın, İran’da ABD’ nin ve İzrail’in gizli müttefiki! VE BU KOMPLOCULARA GÖRE İRAN, KENDİ ÜLKESİNİ, İNSANINI, ASKERİNİ, KOMUTANINI, UÇAĞINI AMERİKA İLE ANLAŞARAK SÜREKLİ YOK ETME PEŞİNDE!

                       ABD yıllardır Şii Sünni ayrımını canlı tutmak, İran’a karı Sünni, Sünnilere karşı Şii ittifakı peşinde koşarken, bizim mezhepçilerimiz de buna çanak tutuyor, oyuna balıklama dalıyor

                   Diğer yandan 45 yıldır ABD ambargosu altında bulunan, zorunlu olarak Rusya ve Çin ile hareket eden, 1979 ‘dan beri ABD saldırılarına, terörüne, iç ve dış müdahalelerine maruz kalan, her türlü Batı kısıtlaması altındaki İran’ın gücü ne olabilir, ne yapabilir ki demiyor!

                   Bu mezhepçi Amerikan pırojesine takılan çevreler öylesine uyuşturulmuş ki, Kuzey Kore’nin diktatörüne bile İran’dan daha sıcak bakabiliyorlar ki, bendeniz de ABD-K KORE MUKAYESESİ OLDUĞUNDA, SADECE BU DURUMDA SICAK BAKANLARDANIM VE Hugo Chavez’i ve Maduro’yu alkışlayanlardanım Ama sadece ABD’ne karşı.

                      Oysa HAMAS Mücahidi Haniye , daha dün A Haber de;” İran’ın Askeri ve manevi desteğinin sır olmadığını, İran’ın  direnişe çok büyük bir destek verdiğini, İran’da stratejik yönden bu desteğin süreceğini,

                    Hizbullah’ın Lübnan’ın güneyinde resmen İzrail’le savaş halinde olduğunu Lübnan’da direndiklerini, eğer Lübnan’daki direniş olmasaydı, Lübnan’daki bize olan destek var olmasaydı İzrail ordusuna karşı bir tek kendilerinin direnecek olduklarını ve yalnız kalacaklarını, Lübnan’ın (Hizbullah’ın)verdiği desteğin çok önemli olduğunu, Lübnan’ın güneyinde resmen savaşın var olduğunu hem de  İzrail’e karşı güçlü bir savaşın var olduğunu, Yemen’de de aynı şekilde olduğunu,  kimse düşünemezdi, asla hayal bile edemezdi, Yemen gibi bir ülkenin bu kadar güçlü bir etki yapacağını ve Kızıldeniz’deki transit hareketin, seyr-u seferin durdurabileceğini asla kimse düşünemiyordu, İsrail ekonomisini çökerttiğini ve İsrail’le çalışan şirketleri de durdurduğunu, bunu kimse düşünmüyordu” dediklerini kimse hatırlamak istemiyor.

              Yahu bütün bu İran’ın güçsüz haline, ABD kuşatması altında olmasına rağmen yaptıkları tiyatro ise, hadi sizde bir tİyatro oynayın.

              Salatalık füzeler gönderdi deniyor, hadi siz bir yumurta atın Netanyahu canavarına.

              Esas dertleri; kendi Amerika ve ziyonizmin kucağına oturmuş idarecilerinin halklar nezdinde açığa çıkmaması, bilinmemesi, Ziyonist cani izrail ile mücadele edenlerin mezhebine rağbet artmaması ve HAMAS, HİZBULLAH, İRAN ve Yemen’in başarılı olması, zafer elde etmesi durumunda, kendi idarecilerinin koltuklarının ve sistemlerinin yıkılacağı korkusu olmasın?

                Esasında muselman ülkelerin başındaki ABD kuklası idareciler HAMAS’ın galip gelmesini istemiyor, sadece sözde tepki vererek (tabanlarını tutmak için!) ziyonist canilerin bir an önce HAMAS’ı bitirmesini ve tahtları ve sistemleri için  bu tehlikeden ve taban baskısından  kurtulmalarını istiyorlar. Tepkileri, sözde bağırıp çağırmaları, ziyonist kasapları kınamaları göstermelik ve tiyatrodur ve ESAS TİYATRO BUDUR

                 Her iki mezhep bağnazlarının ve Amerikan’ın mezhep pırojesine balıklama atlayanların, bilerek ya da bilmeyerek ABD -İzrail eksenine hizmet edenlerin uyanması ne zaman olacak?

                 Yahu camilerde, vaazlarda, hutbelerde, İslam’ı anlattığımız her yerde inanarak  sadece “La ilahe illallah, Muhammedür resulullah” diyen herkesin “Müslüman” dairesine girdiğini, başka tüm ibadetleri olmasa bile müslüman ama “günahkar” olduğunu söylememiş miydik?

            Yahu ABD ve Ziyonist lanetliler, bırakınız inanmayı, dil de bile bunu söylediler de biz mi duymadık?

            Yahu ABD ve cani soykırımcılar İran’dan, Şii mezhebine göre hareket edenlerden daha mı iyi?

            Yahu K.Kore idarecisine duyduğunuz muhabbet  kadar, kelime-i tevhide inanan ve telaffuz eden Şii Müslümanlara neden duymazsınız? Ya da Şii cephesinde Sünnilere neden duymazsınız?

             Neden yıllardır ABD ve Ziyonist çiyanlar İran’da ve İran’ın bulunduğu her yerde İranlıları katlederken tek bir tepki vermiyor, adeta memnun olmuşcasına neden susuyorsunuz?

            Şii yorumuyla amel eden müslümanlar şehit olmuyor mu?

            Veya Şii bağnazlığıyla hareket edenler, neden Sünni düşmanlığı yapıyorsunuz?

             Hz Peygamberin mezhebi var mıydı?

             AZERBAYCAN Şİİ AMA İKİ DEVLET TEK MİLLET DE,

             ÖYLE OLMALIDIR DA, BAŞKA ŞİİLER NEDEN, BIRAKINIZ İKİ DEVLET TEK MİLLETİ, KARDEŞ BİLE NEDEN DEĞİL?

              ABD MÜTTEFİK, SITIRATEJİK ORTAK OLABİLİYOR DA, Şii Müslümanlar neden olamıyor? ABD Sünni mi? Dünya da ABD ve Ziyonistlerden daha çukuru var mı? Hadi İRAN Şii müslüman, onun için uzak duruyorsunuz, D. TÜRKİSTAN KAN AĞLIYOR, TOPYEKÜN İMHA OLUYOR, NERDEDESİNİZ? UYGURLAR HEM SÜNNİ HEM DE TÜRKOĞLU TÜRK, BURADA BAHANENİZ NE?

              Yoksa HAMAS ve GAZZE’yi  ziyonist lanetlilere verdiğiniz gibi, D.TÜRKİSTAN’I ÇİN’E, ÇEÇENİSTAN’I DA RUSYA’YA MI VERDİNİZ?

              ABD ve İZRAİL ÇİYANI BOP KAPSAMINDA VE ONUN YERLİ İŞBİRLİKÇİLERİ İLE ADIM ADIM Arz-ı Mevud hedefine giderken,

             HAMAS, HİZBULLAH, Yemen ve Suriye’yi bitirip, İran’ı yalnız bırakıp, ondan sonra en az zayiatla İran’a çullanmayı, ardından da başta Türkiye olmak üzere ziyonist “VADEDİLMİŞ TOPRAKLARA” sırayı getireceğini hatta “seçilmiş ırk” sapkın inancı ile “tüm insanlığı köle” yapma hedefi olduğunu hala anlamayacak mıyız?

             SARI ÖKÜZ HİKAYESİ KAÇ DEFA DAHA TEKERRÜR EDECEK TE DERS ALACAĞIZ?

             İran’ın eksikleri yok mu? Şüphesiz var. Orda da mezhep bağnazlığı toplumun temel içgüdüsü ve giderek daha da kavileşmekte, bizde ve dünyada olduğu gibi ırkçılığa,Pers ırkçılığına kaymakta, emperyalist ve ziyonistlerle kuklası bölge Müslüman ülke idarecileri de İran’ı yalnızlaştırıp, mezhepçiliğe ve ırkçılığa itmekte, İslam da rolmodel olmasını değil, bölgede birliği ve kardeşliği tarumar edecek ırkçılık ve mezhepçilik yapmasını istemek te, buna zorlamaktadır ve bu potansiyel içerde de her zaman vardır.

             Son olarak şunu ifade etmemiz gerekir: Amerikan imparatorluğu, ziyonizm ve Batı ittifakına karşı bir avuç mücahit yedi aydır direniyor, ölüyor ama teslim olmuyor, teslim alınamıyor.

             Bu alçak savaşın tek galibi HAMAS ve Gazze halkıdır.

             Kaybedeni ise en başta  Amerika avucuna sıkışmış Müslüman ülke idarecileri ve Ziyonist canavarlara destek veren devletler ve insanlıktır.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber