İsraf kelimesinin anlamı “Gereksiz harcama, gereksiz tüketim, savurganlık, harcama “manasına gelmektedir.

İsraf İslam da Allah tarafından haram kılınmıştır. Bununla ilgili birçok ayet vardır.

“Akrabaya, yoksula ve yolda kalmış yolcuya hakkını ver; fakat malını israf ederek saçıp savurma.” İsra 26

Gönderilen her peygambere de israftan kaçınılması için birçok ayetler indirilmiştir.

Bu durumu Peygamber efendimizde ashabına sık, sık anlatır israftan kaçınmalarını tavsiye ederdi.

“Âdemoğlu karnından daha kötü bir kap doldurmamıştır. Oysaki Âdemoğlu için belini doğrultacak birkaç lokma yeterlidir. Şayet mutlaka yemesi gerekiyorsa, o zaman midesinin üçte birisini yemek, üçte birisini su üçte birisini de nefese için ayırsın.” (Tirmizi, Zühd, 47)

İsraf, bireysel olduğu gibi kurumsal da olmaktadır.

Bugün etrafımıza baktığımızda yaşamış olduğumuz ülkede bireysel olarak, yapılan israflar saymakla bitmez.

Yemede, içmede, giyinmede, sosyal hayatımızda, zaruri ihtiyaçlarımızı karşılarken israf ediyoruz.

Su, doğalgaz, aydınlatma gibi harcamalarımızda hep israf. Bu israfı yapanların hepsi bundan mesuldür.

Bunun yanında yine kurumsal olarak, yapılan israfların haddi hesabı yoktur.

Seçimler sonrası yeni seçilen Belediye Başkanları kendi kadrosunu kurma adına hep yeni kadrolar açmakta veya kadroların çalışanlarını değişmektedirler.

Bir evvelki başkanın binmiş olduğu aracı beğenmeyip, kendisine başka araç alan başkanlar veya makamını beğenmeyip makamını milyarlarca harcama yapıp değişen başkanlar.

Her yaptığı işi büyük boy reklamlarla tanıtmak isteyen başkanlar.

Belediyenin oto parkında dört beş tane makam aracı bloke edenler.

Her müdürün altına araç veren başkanların sayısı az değil.

Daire Başkanlıkları, Danışmalıklar, Müsteşarlıklar, Müsteşar yardımcılıkları Bakan Yardımcılıkları.

Bu değişen çalışanların eskileri yine aynı maaşla bu kurumlarda akşama kadar boş oturmaktadır. (Başka göreve atananlara sözümüz yok)

Veya ilgisiz insanlar, ,ilgisiz kurumlara yüksek maaşlarla yeni icat edilmiş isimlerle veya işte, Yönetim kurulu üyeliği gibi isimlerle yüksek maaşlar karışığında çalışmaktadırlar.

Yapmış oldukları işin mahiyetini sorsan kimse bilmez.

Yani 50 bin 60Tl. Hatta daha yukarı rakamlarla yönetim kurulu üyeliği yapan insanlar bu parayı hak edecek ne yapmaktadırlar. Üç veya dört kurumda yönetim kurulu üyeliği yapanların varın maaşını siz hesaplayın. Bunlar yazılıp çizilen şeyler, herkes tarafından da biliniyor.

Bunu birisi bu Millete izah etsin.

Hatta bu üyelikler birden fazla kurumlarda da olabiliyor.

Yani bu işler 40 yıl önce aynı idi. Bir ara düzelme yoluna girdi gibi oldu, dikkat ediliyordu. Şimdilerde iş çığırından çıkmış durumdadır.

Kamunun parasını öyle istediğiniz gibi harcayamazsınız.

Bu yerlerde çalışanların maaşlarının bir dengesi olmalı.

Bir defa işe talip olanın, o iş için kalifiye olması şarttır. Alacak olduğu maaş en yüksek devlet memurunun almış olduğu maaşı geçmemelidir.

Bugün asgari ücretin 20 katı belki de 30 katı daha da fazlasını alan insanlar var. Bunlara bir an önce müdahale edilmeli. Buralara akan paraları başka faydalı işlere aktarmalıdır.

Yani, işin özü Devlet paylaşımcı olmalı. Öyle har vurup harman savurmamalı.

Özelleştirilmiş kurumlar denetlenmelidir.

Araç muayene işletmeleri bir araçtan 500Tl.ye yakın ücret almaktadırlar. Yaptıkları işin mahiyeti nedir. Bu parayı hak edecek ne yapmaktadırlar. Bunların devlet tarafından denetlenmesi ve ücretlerinin dengeli bir hale gelmesi sağlanmalıdır.

Bu tür kurumlar sanki “Devlet içinde Devlet olmuş” öyle araçlar var ki her yıl muayene oluyor.

Sonuç olarak;

Bu toplumun israftan kurtulması lazım. Bunun yolu da eğitimden geçer. Bu tür hasletlerin çocuklarımıza küçük yaşlarda anlatılması ve takip edilmesi kanaatindeyim.

İsrafın mantığını anlayan çocuk yarınlarda bu ülkeyi yönetecektir.

“Tasarruf az malı çoğaltır. İsraf ise çok malı azaltır” Hz. Ali (R.A)

İsraf sız günler dileği ile Allaha emanet olunuz.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber