Bu sabah her zamanki gibi evden eşimle vedalaşarak çıktım. Hava da güzel olunca yürüyerek Trabzon Dernekleri Federasyonu Ofisine doğru yol almaya başladım.

Genelde hava güzel olunca yürümeyi tercih ediyorum.

Bir kere yürümek sağlık açısından çok önemli.

Yürümeyi sevmeyen arkadaşlarıma da yürümeyi tavsiye ediyorum.

Öyle kahvehane alışkanlığım yoktur. Açık hava da oturmayı ve bilinçli, kültürlü, eğitimli deneyimli, tecrübeli insanlarla sohbet etmeyi severim.

Küçüklüğümde dahi hep benden belki de on yaş büyük şahsiyetlerle oturup kalkardım. Bunun da faydasını gördüm.

En büyük faydası tecrübe ediniyorsunuz. Bunları niye yazıyorum sadece ve sadece örnek olsun diye.

Evet gelelim bugünkü yazımıza;

Ofise doğru giderken yolda küçük bir parkta çimenlerin üzerinde iki karga ve bir martıyı bir kemikle uğraşırken gördüm.

Kargalar her ne kadar bu işten memnun değillerse de yine de bu ortaklığa razı oldular. Beraberce orada ne varsa paylaşıp yiyorlardı.

Geçmişten bu yana hep bildiğimiz bir şey var.

Kargalar karada Martılar da deniz de veya deniz kenarında beslenir hayatlarını bu şekilde sürdürürlerdi.

Ancak son zamanlarda martılar artık karaya hatta yüksek kesimlerde evlerin çatılarına da çıkmaktalar.

Bunun en büyük sebeplerinden biri deniz kenarına çöplerin dökülmemesi.

Bu kargaların hoşuna gitmese de, artık paylaşım zamanı. diyor karga.

Kavgaya gürültüye gerek yok.

Bu dünya hepimize yeter.

Burada martıların başına bir iş gelmiş çöp bulup karınlarını doyuramıyor. Ne yapalım biz de aşımızı onlarla paylaşacağız. Diyorlar adeta.

Aslına baktığınız da gerçekten öyle değil mi? Bu dünya hepimize yeter.

Nedir bu kavga. Nedir bu gürültü, Nedir. Bu Savaş hali ve hala devam eden savaşlar.

Günahsız ölen çocuklar. Anasız babasız kalan evlatlar. Evlatlarına hasret anne ve babalar. Mirası bölüşemeyen ve sonunda katil olan mirasyediler.

Her gün adam öldürmeler, gasplar, hırsızlık olayları, dolandırıcılıklar yani Vs. Vs.

Ya!.. İnsan insanlığından utanıyor. Artık İnsanlık olarak bunlara bir son verelim. Ne olur.

Bu yapılan olumsuzlukların hepsi bu dünyada biraz daha fazla ekmek yemek, daha güzel giyinmek, daha güzel evde oturmak için.

Oysaki bir insanın on tane dairesi olsa sadece bir tanesinde yatabilir değil mi?

Bütün bunlara baktığımızda, bizlerin, hayvanlardan öğrenecek olduğumuz çok şeyi olduğu ortaya çıkmaktadır.

Allah CC Adem As. Döneminde Kargayı bir kılavuz olarak göndermedi mi?.

Hani Kabil Habil’i Öldürmüştü de, ne yapacağını bilmiyordu. Sonra bir karga’ ya baktı.

Ölen yavrusunu gömüyor. O da onun gibi yaptı.

Allah CC Maide suresi 31nci Ayetinde şöyle buyuruyor.

“Ardından Allah, kardeşinin cesedini nasıl gömeceğini ona göstermek için yeri eşeleyen bir karga gönderdi. “Yazıklar olsun bana! Şu karga kadar olup da kardeşimin cesedini gömmekten âciz miyim?” dedi, ettiğine de pişman oldu.”

Evet Maalesef İnsan olarak biraz da hayvanlara bakmamız lazım.

Bir Aslana bakıyorsunuz. Avını avlıyor. Karnını doyuruyor. Ondan sonra yan gelip yatıyor.

Yanından ne geçerse geçsin umurunda değil. Bir daha acıkana kadar hiçbir hayvana saldırmıyor.

Ya insan öylemi?

Hayır değil. Bakıyorsunuz bizimkiler ava çıkıyor. Ne bulursa sınır olmadan vuruyor. Ondan sonra da beline takıp fotoğraf çektiriyor.

Balığı erken avlarız, Havada ki günahsız kuşu öldürürüz. Kediye, köpeğe tekme atarız. Yani bu ve bunun gibi hareketleri hep insan yapıyor.

Bilemiyorum hepimiz kendimizi biraz hesaba çekmemiz lazım.

Hani meşhur bir Hadis vardır. “Ölmeden önce kendinizi hesaba çekiniz.”

Evet Yukarıdaki ayete bakarak, biraz da hayvanları mı? Örnek alsak.

Kalın Sağlıcakla

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber