Bu söz eskiden beri kullanıla gelmiş bizlerinde günlük olarak çık sık olmazsa da gerektiğinde kullandığımız bir sözdür.

Neden böyle bir deyimi “ön” alarak yazıma başladım. Bunu da izah edeyim.

Efendim, geçtiğimiz günlerde 16 Şubat 2022 de CHP-İYİ PARTİ-SAADET PARTİSİ-GELECEK PARTİSİ-DEVA PARTİSİ VE DEMOKRAT PARTİ bir araya gelerek resmen Millet ittifakının bileşenlerini bir nevi kamuoyuna deklere etti.

Yapmış oldukları toplantının sonucunun açıklanmasını da çok manidar bir tarihe ertelediler.

Yani bir toplantı yapılır da sonuçları neden iki hafta sonra açıklanır. Bu da irdelenecek başka bir durum.

Evet, toplantı sonucu 28 ŞUBAT 2022 de açıklanacak. Aslın da şahsım, açıklanacak olan bu sonuçları hiç merak etmiyorum. 28 Şubat’ı yaşadım. Neler olduğunu ve kimlerin ne yaptığını da biliyorum.

Çünkü ne açıklayacak olduklarını gayet iyi biliyoruz. Osman Kavala’ ya özgürlük, içerdekiler dışarı, Demirtaş da aday olsun. Kayyum atanmasın. Kanal İstanbul yapılmasın, Köprü yapımlarına, Şehir Hastahanelerinin yapımına son verin gibi, gibi. Bakarsın Türbanı da yine gündem yaparlar.

Daha doğrusu biz bu açıklamayı 28 şubatta yapıyoruz. 28 Şubat’ta neler yaşandı biliyorsunuz aynı şeyler yaşanabilir. İşte lafın tamamı tam da bu.

Diğer bir konu da;

Bu bileşenlerin HDP gibi büyük bir oy potansiyeli olan partiyi dışarda bırakmalarına ne demeli bilemiyorum.

Bu durum biraz düşündürücü. Çünkü Millet ittifakının HDD’yi dışlayarak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bir yere varmaları şu an mümkün görülmemektedir.

CHP’nin HDP ye olan iştahı ve Sayın Kılıdaroğlu’nun her seferinde HDP ’yi ön plana çıkararak bizim CHP olarak HDP ile ilişkilerimiz gayet iyi durumdadır demesi ve diğer bileşenlerden İYİ Partinin HDP için söylediklerinin de bilinmesi ile birlikte nasıl oluyor da bir araya gelinebiliyor.

Acaba burada İYİ Parti saman altından su mu yürütüyor. Yani Kamuoyu önünde HDP dışlayarak ama farklı mezralarda biz bunu yapmak zorundayız mı diyorlar.

Umarım böyle bir plan içinde değillerdir.

Çünkü Sayın Yavuz Ali Ağıroğlu HDP için söyledikleri kayıtlarda var. Daha dün Sayın Kılıçdaroğlu’nun “Demokrasinin yolu Diyarbakır’dan geçer” sözüne ilk karşılık veren kişidir.

Dolayısı ile bu bileşenlerin bir araya gelmesi demek illa da bu ittifak olacak anlamında değildir.

Bence her şey İYİ Partinin tutumuna bağlı. Sayın Akşener bu tür ittifaklardan geri çekilip, sadece İYİ Partiyi ön plana çıkararak çalışmalarını yürütürse geleceğe daha sağlıklı bakma imkânı olur. (Bunu bir gazeteci olarak sahada görmek mümkün)

Aslında şu anda İYİ Partinin kimseye ihtiyacı yoktur. Sadece sabır ’a ihtiyacı ve Türkiye’nin meselelerini çözebilecek bürokratlara ve projelere ihtiyacı vardır.

İYİ Partiyi biraz da ben geçmişteki HAS Partiye benzetiyorum. Her gün yıldızı parlayan bir parti idi HAS Parti Numan beyin söylemleri tutmuştu. Ancak sonunda AK Partiye katılmayı tercih ettiler.

Şimdilerde de İYİ Parti aynı konumda İYİ Partiye teveccüh artmakta ancak CHP ile bir araya gelmesi hoş karşılanmamaktadır. Bunun da en büyük etkeni CHP’nin HDP ile olan birlikteliğinden kaynaklanmaktadır.

HDP ’nin idealleri bellidir. Türkiye seçmeni bunları kabul etmez. Biz Türkiye olarak bir çakıl taşımızı dahi vermeyiz ama elimizdeki ekmeğimizi dini, dili, ırkı ne olursa olsun onunla paylaşırız.

Gelecek-Deva-Saadet-Demokrat partileri aslında oy oranları çok düşük olsa da Cumhurbaşkanlığı sistemi onlarında önemli bir parti haline gelmesini sağladı.

Hepsinin de değerli, deneyimli Genel Başkanları var. Hepsinin de Sayın Erdoğan’la bir geçmişi var.

Aslında Millet İttifakı ile değil de Cumhur ittifakı ile birlikte olmaları daha yakışı kalır. Ama ah şu nefis yok mu?

Değerli okurlarım. 2023 Seçimleri gerçekten önemli. Ama siyasilerin soframıza ne koyacakları da önemli. Onun için sofradakine iyi bakmak ve midemizin sindirebileceği yemekleri seçmek gerekir diye düşünmüyorum. Allaha emanet olunuz.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber