Bir RAMAZAN ayına daha giriyoruz.

                    Allah nasip ederse, yarından sonra, yani 24 Nisan Cuma günü oruçlu olacağız.

                    Camisiz, Cemaatsiz, Teravihsiz, Cumasız, toplu İftarsız, belki de Bayram namazsız bir Ramazan olacak.

                    Belki de yine ilk defa BAYRAM ZİYARETLERİ yapılamayacak. Büyüklerin elleri öpülemeyecek, sevdiklerimizle tokalaşamayacak, kucaklaşamayacak,  telefonla iktifa edilecek.

                    Yani, garip ve hüzünlü, sessiz ve soluksuz bir oruç ayı geçireceğiz.

                    Koronavirüs gölgesinde bir Ramazan.

                    Hür olduğumuz zamanlarda bile  iftar sofralarına çağırmadığımız, dahil etmediğimiz fakirlerimizi, bu sefer mecburi olarak çağırmayacak, çağıramayacağız.

                    Ailece bile MESAFELİ iftar yapacağız.

                    Belediyelerimiz binlerce kişiye toplu iftarlar veremeyecek.

                    İFTARŞOVLAR yapılmayacak, yapılamayacak.

                    Bu yönüyle belki de en gösterişsiz, riyasız, desinlersiz, dünyevi amaç, ikbal ve istikbal hesaplarına yönelik olmayan, en sade, en ihlaslı bir oruç ayı olacak.

                    Nimet külfet dengesi içinde, belki de bu Ramazan’ın külfeti yanında nimeti de bu olacak.

                    Kurumlar, kuruluşlar, gerçek ya da tüzel kişilikler şatafatlı, bol masraflı, israflı iftarlar veremeyecek, düzenleyemeyecek.

                    Lüksten, israftan uzak olmakla, garip Ramazan’ın  bir nimeti de bu olacak.

                    Belki de iftarlardan sonra artan yemek ve ekmeklerin çöpe gitmesi zorunlu olarak ortadan kalkacak ver bir başka nimet, kazanım olacak.

                    İftarşovlara giden ve çoğu israf olan paralar, umarız ve ümit ederiz ki, doğrudan fakirlere, muhtaçlara gidecek ve bu da külfetin yanında bir başka nimet olacak.

                    Bir yanda korona tehdidi, diğer yanda oruç!

                    Bir yandan virüslü mücadele ederken, diğer yanda oruç tutacağız.

                    Bilmem kaç kişi belki de Cuma’ya, Ramazan’a erişemeyecek.

                    Her Oruç gününün sonunda insanlar, virüs ya da bir başka hastalıktan, kazadan veya bir başka sebepten diğer güne ulaşamayacak.

                    Ve kimbilir kaç kişi Ramazan’da dünya değiştirecek.

                    Kaçımız Ramazan’ı çıkarabileceğiz?

                    Garip ve hüzünlü bu Ramazan’da, kimbilir kaç kişi yapayalnız yoğun bakımlarda kalacak?

                    Yapayalnız  mezarlıklarda son yolculuğa çıkacak!

                    Her şeye rağmen ümitvar olalım.

                    Belki de son Ramazan’mız ve son orucumuz olacak olan bu  günleri, nasip olursak ayın tamamını iyi değerlendirelim.

                    Zaten zorunlu olarak gösterişten, lüks, israf ve şatafattan uzak geçecek  bu ayı, iç dünyamıza dönüş, muhasebe ve murakabe ayına dönüştürelim.

                    Bütün bir hayatımızı, siyasetimizi, idaremizi, yapıp ettiklerimizi gözden geçirelim, yeni ve temiz bir beyaz sayfa açarak yola devam edelim.

                    Hususen üzerimizdeki kul/insan haklarına dikkat edelim. Kimin hakkı varsa ödeyelim, helalleşelim. Kibri, lüksü, israfı terk edelim.

                    Züht ve takvayı çoğaltalım, okuyalım, okutalım, ibadet edelim.

                    MUTLAK GÜÇ SAHİBİNDEN af ve mağfiret dileyelim.

                    Bol bol tevbe edelim, affımız için O’na yalvaralım, dua edelim.

                    Bu virüs musibetinden kurtulmamıza, tüm Müslümanların, ümmetin ve insanlığın kurtulmasına niyaz edelim.

                   Başta emperyalist ve ziyonistler olmak üzere, dünya da ne kadar zalim varsa, onların başına musallat olmasına dua edelim.

                   Bizim, tüm Müslüman alemin ve insanlığın bundan ders almasına, uyanmasına, titreyip kendine gelmesine ve MUTLAK KURTULUŞA ermesine dua edelim.

                   Daha sade iftarlar, ama daha çok yardım edelim. Çevremizden başlayarak, dalga dalga açılarak tüm muhtaçlara ulaşmaya çalışalım.

                   Bu Ramazan’da sokağa çıkamama nedeniyle daha da mağdur olacak fakirlerimizi, mültecileri daha çok düşünelim.

                   Açlık, yokluk, hastalık, işgal, savaş, sürgün ve muhacir halinde olan D. Türkistan, Afganistan, Yemen, Suriye, Filistin, Arakan, Irak, Libya ve yoksul Afrika Müslümanlarını unutmayalım.

                   Bir yanda Korona’ya karşı tüm tedbirleri eksiksiz yerine getirirken ve bu hastalıkla tüm gücümüzle mücadele ederken, diğer yandan Ramazan’ı ve orucu, bir İYİLİK HAREKETİNE dönüştürelim. Yoğun bakımda olanları, vefat edenleri unutmayalım. Acılarını paylaşalım.

                   Dualarımız öncelikle FİİLİ DUA olsun. Sadece Kur’an okuyan değil, okuduğunu hayata tatbik edenlerden olalım. Topluma bakan iş ve eylemlerimizi gözden geçirelim. Toplumsal/kamusal ibadetlere ağırlık verelim. Bölüşelim, dayanışma içinde olalım. Daha çok adaleti gözetelim. Zalimin karşısında mazlumun yanında olalım. Babamızda olsa yanlışa yanlış diyelim. Emperyalizmin, ziyonizmin, vahşi kapitalizmin, sömürünün karşısında olmaya daha çok önem verelim. Susmayalım, susarsak sıranın bize geleceğini unutmayalım. Bize sıranın gelmeyeceğini bilsek de susmayalım.

                   Dargınlarla barışalım, helalleşelim, hemhal olalım.

                   Bu oruç son orucumuz, bu gün son günümüz gibi hareket edelim.

                   Siyasi çekişmeleri, kuma politikaları, müzmin particiliği, tüm ‘cılık ve culukları’, ayrıştırmayı, ötekileştirmeyi, yaftalamayı, dedikoduyu, iftirayı, yalanı, algı ve manipülasyonu, düşmanlaştırmayı, hakareti, aşağılamayı, bölmeyi, nefreti, bütün bunlara ait DİLİ terk edelim.

                  Sevdirelim, nefret ettirmeyelim! Kolaylaştıralım, zorlaştırmayalım. Tebliğimizi, yorum ve paylaşımlarımızı Peygamberi metot ile yapalım.

                 SEVELİM, SEVİLELİM, KARDEŞ OLALIM. BİRLEŞELİM, TEK YUMRUK, TEK MİLLET, TEK ÜMMET, KARDEŞ OLALIM.

                 Ramazanımız mübarek olsun. Gerçek ve nice Ramazanlara, hakiki oruçlara erişenlerden, bayramı bayram gibi yapabilenlerden olalım inşallah.

                 CAMİLİ, CEMAATLİ, TERAVİHLİ, MESAFESİZ ve BERABER İFTARLI, TOPLU BAYRAM NAMAZLI, BAYRAM ZİYARETLİ, işgalden, savaştan, soykırımdan, taciz ve tecavüzden kurtulmuş bir Müslüman alem olarak  GERÇEK BAYRAMLARA ERİŞME DUA VE NİYAZIYLA HAYIRLI RAMAZANLAR.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber