Her yıl yaz mevsiminde orman yangını haberlerini duya duya bir hal olduk.

            Her haber ciğerlerimizi yaktı, yakmaya devam ediyor.

             Ormanlarla birlikte bizde yandık, kavrulduk, kül olduk!

            Sadece ormanlar değil, ormanlarla birlikte biz yandık, yanmaya devam ediyoruz.

            85 Milyon yanıyor, tüm insanlık yanıyor…

             Hayatımız yanıyor, geleceğimiz yanıyor, vatanımız yanıyor, toprak yanıyor, TOPRAKANA yanıyor…

            Cayır cayır biz yanıyoruz, millet yanıyor…

             Oksijen kaynağımız, oksijen depolarımız yanıyor…

             Ormanlarla birlikte iklim düzenimiz yanıyor, iklimimiz yanıyor…

             Havamızı temizleyen doğal temizleyicilerimiz yanıyor, temiz havamız yanıyor, bitiyor.

             Havadaki birçok kirletici partikülleri emen, havayı filtreleyen  ağaçlarımız yanıyor…

             Yağmur kaynaklarımız, yağmur depolarımız yanıyor, yağmurumuz yanıyor, yağmurumuz, suyumuz bitiyor, yok oluyor…

             Toprağı yerinde  tutan, erozyonu, heyelanı önleyen  kaynaklarımız yanıyor…

              Selleri önleyen engellerimiz yanıyor…

              Yaydığımız karbondioksiti emen ve bize oksijen sunan varlıklarımız yanıyor…

               Nefes almamızı sağlayan ormanlarımız yanıyor…

               Biyoçeşitliliğimiz yanıyor…

               Yanan ormanlarla birlikte çeşit çeşit binlerce canlı yanıyor…

               Yaşam alanlarımız, nefes borularımız  yanıyor…

               Ormanlardan geçim sağlayan milyonlarca insanın geçim kaynağı yanıyor…

               Gölge kaynağımız, serinlik imkanlarımız, tabii/doğal kılimalarımız yanıyor…

                Yeşillimiz, yeşilliğimiz, TABİATIN GİYSİSİ, ÖRTÜSÜ, ELBİSESİ yanıyor…

                TABİATIN TESETTÜRÜ, PARDESÜSÜ YANIYOR…

                Tabiatımız soyuluyor, çıplaklaşıyor…

               Karbondioksiti tutan, atmosferdeki miktarını azaltan, küresel ısınmayı engelleyen kaynaklarımız yanıyor…

               Mikrokılima kaynaklarımız, yağmur kaynaklarımız yanıyor…

               Erozyonu/aşınımı engelleyen, toprağı yerinde tutan, toprak ve rüzgar erozyonunu engelleyen kaynaklarımız yanıyor…

               Yeraltı su depolarımızın mimarları, yer altı su kaynaklarımızın sahipleri yanıyor…

                Rüzgarlara siper ve tampon olan, rüzgar afetlerine engel olan tabii rüzgar bariyerlerimiz yanıyor…

                   Gürültü ve toza karşı tabii engellerimiz, görüntü kirliliğini ortadan kaldıran imkanlarımız yanıyor…

                   Toprağın kirlenmesini önleyen doğal temizleyicilerimiz, tabii deterjanlarımız yanıyor…

                   Beslenme kaynaklarımız, ekmek teknemiz yanıyor…

                   İlaç hammaddelerimiz, ecza depolarımız, şifa kaynaklarımız yanıyor…

                   Karın erime hızını düzenleyen, karın erken ve düzenli erimesini sağlayan yeşil örtümüz yanıyor…

                   Çığ tehlikesini önleyen tabii korunaklarımız yanıyor…

                   Doğa yürüyüşlerimizin yegane kaynakları yanıyor…

                    Ekolojik turizmin, ekoturizmin ana mekanları yanıyor…

                    Tabiat parklarımız, Milli parklarımız, Kent ormanlarımız, Orman İçi Piknik Alanlarımız yanıyor, yok oluyor…

                  Daha sağlıklı çocuk yetiştirme alanlarımız, nesillerimizin geleceği yanıyor…

                  Toprağı zenginleştiren, bitkilere besin maddeleri sağlayan, suyun toprağa sızma işlemini kolaylaştıran materyallerimiz yanıyor…

                  Su döngüsünü sağlayan organlarımız yanıyor…

                  İşimiz, iş  imkanlarımız, karnımızı doyuran, yaşam sunan, yaşatan varlıklarımız yanıyor…

                         Beşikten mezara kadar birçok eşyamızın, alet ve edavatımızın hammaddesi yanıyor…

                         Barajlarımızı koruyan, ömrünü uzatan ormanlarımız yanıyor…

                         Biz yanıyoruz, millet yanıyor, vatan yanıyor…

                         Hayatımız, geleceğimiz, her şeyimiz yanıyor…

                         Çölleşiyoruz, çöl oluyoruz.

                          Kısaca, yanan ormanlarımızla birlikte, hayatta kalmamızı sağlayan ne varsa yanıyor. B     iz yanıyoruz, biz! İnsanlık yanıyor!

                         İçimiz yanıyor, kan ağlıyoruz.

                         Ormanlarla birlikte yanan biziz, biz yanıyoruz.

                         O halde, acilen, ivedilikle ve hemen,

                         YAŞAM Kaynağımız, hayatımız, canımız ormanlarımızı koruyalım!

                         85 Milyon olarak her birimiz bekçi olalım, ORMAN BEKÇİSİ olalım!

                         Her birimiz GÖNÜLLÜ ORMAN MUHAFAZA MEMURU olalım!

                         Topyekün seferber olalım, her birimiz taşın altına elimizi koyalım!

                          Sadece elimizi değil, başımızı, gövdemizi koyalım.

                          Hepimizin gözü ormanlarımızda olsun, hepimiz gözlemci olalım!

                          Vatanımızı düşmandan koruduğumuz gibi, ormanlarımızı da yangından koruyalım!

                          Gözümüz gibi sakınalım, canımız gibi önemseyelim!

                          Yaz mevsiminde ormanlara girmeyelim, ormanlarda piknik yapmayalım. Onları kutsal emanetler gibi koruyalım!

                           Ne olur yangın haberleri duymayalım!

                           Duymayalım artık!

                          YAŞ KESENİN BAŞI KESİLE, YAŞ YAKANIN BAŞI YANA!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber