Öncelikle, İdlib de kalleş bir saldırı sonucu şehit olan askerlerimize ve sivil vatandaşlarımıza Allah’tan Rahmet geride bırakmış olduklarına da sabırlar diliyorum.

Söze şöyle başlamak istiyorum.

Gelinen Noktadan artık geriye dönüş yok.

İdlib Türkiye’nin Garantörlüğü altında bundan sonra hayatını ikame ettirecektir.

Bu böyle biline.

Bunun en büyük sebeplerinden bir tanesi. Türkiye Suriye’den gelecek olan her türlü saldırılara karşı önlem almak zorundadır. Bu tehlikelerin başın da “Göç” gelmektedir.

Geçenlerde askerlerimizin şehit edildiği günlerde yapılan saldırı sonrası yüzellibin Suriyelinin yerleşik alanlarından İdlib’e doğru yola çıktığını hepimiz gördük.

Parantez içinde söylüyorum (Türkiye artık bir Suriyeliyi daha sınırdan içeri alma gibi bir lüksü yoktur. Buna ne vatandaşın rızası yık. Buna rağmen eğer olursa Türkiye Sosyal bir patlama ile karşı karşıya kalır.)

Bu Risk ’in var olduğunu ben bir vatandaş olarak seziyorum.

Anlaşılan o ki Esat’ın bu insanlık dışı planları devam ettikçe bu göç dalgası da devam edecek.

Dolayısı ile Türkiye buna bir önlem almalı ve gereğini yapmalıdır.

İdlib bizim için çok önemlidir. Türkiye’nin bir tampon güvenlik alanı olarak değerlendireceği bir yerdir.

Türkiye dış politikasında nereye doğru gittiğini biliyor. Kim dost, Kim düşman bunu da biliyor. Rusya’nın ve ABD’nin niyetlerini okuyor. Bizler orada sadece insanlık için varken onlar petrol için var olduklarını zaten söylüyorlar.

Rusya ile olan sözde iyi ilişkiler umarım yerini gerçek manada dostluklara bırakır. Yoksa bir taraftan iyi ilişkiler içerindeyiz diyeceksiniz hafta da bir, siz buraya, biz oraya geleceğiz ama dış sahada düşmanımı destekleyeceksin. Hani bir söz var der ki “ Düşmanımın düşmanı benim dostumdur” Türkiye’nin düşmanı Suriye; Rusya’nın dostu da Suriye.

Burada Türkiye’nin dışındaki tüm ülkeler taktik ve çıkar peşindedir. Türkiye’nin hiç kimsenin toprağında gözü yoktur. ABD gözü dönmüş aç canavar gibi tüm Ortadoğu’ya sahip çıkmak istemektedir. Bütün petrol rezervlerini elde etmek kontrolünü sağlamak istemektedir.

Çünkü kendi petrol rezervleri günden güne azalmaktadır. Kandan beslenen bir yönetime sahiptir. Bunu biliyoruz. Rusya da ABD yi aratmaz dost gibi görünür ama yapacağını da yapar.

Suudi Arabistan yönetimini, ABD bir eyaleti gibi kullanmaktadır. Maalesef Arap ülkelerinin çoğu bu konuda teslim olmuş durumdadır.

Bizim bizden başka dostumuz yoktur. Türkiye Cumhuriyeti kuruldu kurulalı bu tür entrikalarla beraber uğraşmaktadır.

Ama hepsinden de Allah’ın izni ile başarı ile çıkmıştır.

Bu günlerde özellikle siyasilerin birlik ve beraberlik içerisinde olmaları gerekmektedir. Kimim ne giydiği, kiminle yemek yediği veya nerede eğlendiği gibi çocuksu şeylerle bu Asil ve Aziz Milletin kafalarını da bulandırmayalım. Milli meselelerde birlik içinde olalım.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber