ŞEHİRDEKİ ÇAKALLAR

mumin61saglam@gmail.com

27 Mart 2019, 12:36

Ne hale getirdiler şu Güzelim Trabzon’u…

Evet, en dürüst, en güvenilir insan Trabzon’umdan çıkar. Türkiye’nin çimentosu, demiridir Trabzon… Türkiye’de nereye giderseniz gidin “Trabzonlu” denildi mi insanlar önlerini ilikler ve en çok ona güvenirler. Ben bunu batıda bizatihi yaşadım ve gördüm… Trabzon, Türkiye’de m2 sine en çok yazar-çizer yani kültür ve sanat insanı düşen ildir. Türkiye’de ilk matbaa da Trabzon’da kurulmuştur… Ama gelin görün ki bu il, bugün ne hale getirildi. Bu kadar güvenilir insanı olmasına rağmen çakalı da en çok olan il burası maalesef. O temiz, pak, dürüst insanların süzülüp temizlendiği artıklar, işte o pis karakterliler oluyor maalesef…! Bir insan kendi yuvasına hiç ihanet eder mi? Ediyor işte… “Orman çakalsız olmaz ama çakalı fazla olursa sorun olur…”

Bu il, çakallar yüzünden;

1. Yıllardır siyasi konjonktürü sağlam bir temele oturtulamayan bu ülkedeki tek ildir. Yıllardır, için için siyasi kavgalar sürüp gidiyor… Adam, can dediği, abi dediği kişiyi, dürüstlük adına, güvenip, ortak karar için komisyona gönderiyor, ama o, onu oraya gönderen kişiyi arkadan vuruyor, paraya sebep satıyor… Temayül yoklamalarında da en güvenilir kişi olmasına rağmen… Neden? Çünkü hilesi, hurdası yok ve çakallar ondan beslenemeyecektir…!

2.Çakllar yüzünden, Mustafa Kemal’in fermanı olmasına rağmen, hala Trabzon’a tren yolu gelememiştir. Neden? E nedeni belli, saymama gerek yok… Havayolu şirketlerinden, akaryakıt satıcılarına kadar, daha aklınıza gelmeyecek pek çok kesimi etkileyecektir de ondan…! Vatandaşın işine yarayacak ama onların işine yaramayacaktır… Bazı kimseler, sözüm ona, tren yolu Trabzon’a gelsin diye “uğraşıyor görünüyorlar” oysa en büyük engeli onlar yapıyorlar… Onların çabası engel, lafı destek…

3.Çakallar yüzünden şehir yıllardır şehir olmaktan çıkmış, yine çakalların çakallığıyla, para ile uydurulmuş en yaşanır il statüsüne sokulabilmiştir…

4.Çakallar yüzünden, bazı yıkım ve yenileme yapılan şehirdeki mahallelerde, yan yana iki arsanın birinin m2 sine 9 kuruş, ötekinin m2 sine ise 1 kuruş verilebilen bir komisyona sahip ildir Trabzon… ( tabi, bu rakam semboliktir. Üsteldin ifadesiyle dile getirdim.)

5.Çakallar yüzünden, bu ilde sanat camiası bile bir birine karışmış; sağcılık-solculuk, ilericilik-gericilik, sencilik- bencilik bir birine girmiş. Bu nedir yaaa…? Ya Allah aşkına, bari kültür ve sanat camiası bunu yapmasın. Bizler bunu yaparsak elbette bu toplum bu hale gelir… Bir düşünür derki; “siyasiler devleti, sanatçılar ise toplumu yönetirler…” Demek ki önce bizim yazar-çizer ve sanat camiamız kendini düzeltmelidir ve öncü olmalıdır. Zaten kendi, kendi içinde uyum sağlayamıyor ki topluma faydalı olsun. Bir yandan talkım verir öte yandan salkım yutar…!

6. Şimdi ise basit bir GAZETECİLER CEMİYETİ BAŞKANLIĞI seçiminde bile duyuyorum ki çakal oyunları dönüp duruyor. Nedir Allah aşkına bu aç gözlülük, bu doyumsuzluk, bu kıskançlık, bu bencillik ve bu çekememezlik?

Bu tür ayak oyunlarına başvuralar; siz ne kadar karaktersiz, şahsiyetsiz, çukur insanlarsınız… Sizler, eğer bu tür ayak oyunlarından haz alıyorsanız – ki hoşlanmazsanız bunu yapmazsınız zaten, bu demektir ki; siz leş kargası gibi, leş ile beslenen, ( af. ede.) rögar fareleri gibi pisliklerden beslene ve içi pislik dolu “insana bezeyen” varlıklardan başka biri değilsiniz. Ama sizler, şimdi bu sörlerden bile alınmazsınız. Çünkü sizin yapınız bu, siz bu serzenişimden bile keyif alırsınız… Çünkü sizler; karakteri bozuk, ruh hastası varlıklarsınız… Leş kargaları bal yer mi? –yemez, çünkü onun besleneceği yer pisliklerdir… Onun ruhu, onun midesi ondan lezzet alır… İnsan ise insan yiyeceğinden…

Bırakın şu Trabzon’un yakasını rahat da, biraz düzgün bir şehir haline gelelim. Birlik olalım. BEN demeyelim, BİZ diyelim… Ekmeği ekmekçiye verelim… Liyakatli insanlar gelsin göreve… Trabzon’a yazık etmeyelim… İçimizi de temizleyelim, içimizdeki çürük elmaları da...!

BEN demeyip, BİZ diyen ve dürüst inşalara SAYGILARIMLA… (Mümin Sağlam)