İkinci Bâb-ı Âli Trabzon

Trabzon’un yetiştirdiği ender insanlardandır Mustafa Yazıcı. Şimdiye kadar 120 esere imza atmış bu yaşına rağmen hala araştırma içerisinde, daha dün Ordu’nun Ünye ilçesine zamanında göç eden muhcirlerin mezarlarının ortaya çımasına vesile olduğundan dolayı oraya bir davet üzerine gitmiş. Yani dur durağı yok. Çalışmadan fayda var diyor. İnsan göçtükten sonra “hoş bir seda” ile anılmalıdır.

Ama biraz da dertli Sayın Yazıcı. Trabzon’un İstanbuldan sonra 2nci Bâb-ı Âli (Yüce Basın Kapısı) olduğunu ama Trabzon’a bu noktada gerekli ilginin gösterilmediğini ifade etti.

1865 yılında Trabzon Valiliği tarafında kurulan Matbaa Trabzon da 300 çeşit gazete ve dergi çıkarırdı. Şimdiye baktığımızda nerden nereye diyoruz. Merhum Cudibey Valiliğin başyazarı idi.

120 kitap nasıl yazıldı, kaynağı neydi.

Bunları yazabilmek için önce Kur’anı Kerim üç ciltlik Hasan Basri Çantay’ın tefsirini yazarak hatmettim. Daha sonra 18 ciltlik Sahihi Buharı, Müslim tefsirini yazarak hatmettim.
Önce Allan CC ne diyor. Peygamber SAV ne diyor ona baktım. Sonra beşeri işlere geçtik.

Bu arada 15bin kitap okudum dört kütüphane kurdum. Akyazı da Ortahisar Belediyesinin katkılarıyla kurulan Kütüphaneye elimdeki tüm kitapları bağışladım ve yeni bir kürüphane oluşturduk. Toplumun bir okul haline gelmesi için gayret gösterdik. İnternet çıktıktan sonra kitap okuyucusu azaldı bunun aşılmasının yeğene ilacı Kütüphane kurmaktır. Önce evimizde çocuklarımıza bir kütüpjhane kuracağız, daha sonra Muhtarlıklar Mahallelerde kuracak, Kültür Müdürlükleri gerekli yerlerde kuracaklar bu şekilde bir yöntemle okuyucu sayısı çoğaltılabilir.

Kütüphane Toplumların Hafızasıdır.

Kütüphaneler toplumların hafızası gibidir. Hafızayı kayıp ettinmi beyin gitti demektir. Beyinsiz bir vücudun da bir anlamı yoktur.

Yazarlara Gereki Destek Verilmiyor.

Kültür Bakanlığının vermiş olduğu destek yetmez. Her kesimden insana destek, kültür kredisi verilirken yazara verilmiyor. Bu desteğin bizlere de yöneltilmesini istiyoruz.

Dünya ülkelerine baktığımızda yazan kişinin daha fazla önemsendiğini görüyoruz. Finlandiya da bir kitap yazmaya başlandığında yazara tüm imkânlar sağlanır. Kitap bittiğinde kendisine bir ev hediye dilir. Azebaycan da bizim burada ortalama beşbin kitap basılırken Azerbaycan da yüzbin kitap basılmaktadır. Rusyada baskıya o kadar destek veriliyor ki, kitaplar bakkallar da satılmaktadır.

Yazarlık iyi bir sanattır. Çocuklarımızı küçük yaşlarda yazmaya yönlendirmemiz bu yönümüzü de güçlü kılacaktır. Bu duruma en çok okullarda ki “eğitsel kol” çalışmaları destek olur. Eğitsel kol dersi çocuğun bilinmeyen yönünü ortaya çıkarır. Eski Trabzon insanını ancak bu şekilde ihya ederiz. Okuyucu nasıl yemeğe, gezmeye zaman ayırıyorsa okumaya da zaman ayırmalı.

Kültür Sarayı İstiyoruz

Trabzon daki yazarların henüz bir araya gelip dertleşecekleri bir yerleri dahi yoktur. Yazarlar Derneği Başkanı Sayın Mustafa Durmuş bey’in gayretleri ile bu iş yürümektedir.

Trabzon’a Kültür Sarayı veya Kültür evi yapılması Trenyolu kadar önemlidir. Buradan Sayın Valimize, Büyükşehir Belediye Başkanımız’a 18 ilçe Belediye Başkanımıza istirhamımdır lütfen bu sesimize kulak versinler.

17nci yüzyılda İstanbul’un nüfusu birmilyon 250bin iken aynı nufusa sahip diğer il ise Tarabzon du. Trabzon Küçük Asya denilen Anadolu’nun Başkentiydi. Böyle olmasında en büyük etken İnsanlarının okuma ve yazmadaki becerileridir.

Basın Müzesi İçin Teşekkürler

Basın Müzesinin kurulması hususunda bizlere gerekli desteği veren Sayın Ahmet Metin Genç Bey’e ve bu konuda yardımda bulunan tüm Kurum ve kuruluşlara teşekkür ediyorum. Bizlerde elimizde ne var ne yok sa Müze de tarihe ışık olsun dye katkıta bulunmaya çalışıyoruz.

Evet, değerli okurlar gerçekten bir işin başarıya ulaşmasında üç etken vardır. Bu üç etken Burada da karşımıza çıkmaktadır. Yer, yar, zamandır.

Mustafa hocamıza Allahtan Sağlık ve Afiyetler diliyoruz.

HABER: CEMAL YILDIZ